Akça'yla anlaştığımız yere gelmiştim. Buluşma yerinde sadece Akça ve ben vardık henüz Rüzgar ve Meriç gelmemişti. Akça bana dik dik bakıp konuşmaya başladı.
"Çok önemsiz giyinmişsin Meriç bu kadar mı değersiz gözünde?"
"Pardon da sana ne bundan?"
"Nilcim sakin ol sadece gördüğümü söylemek istedim sonradan pişman olma diye."
"Ne diye pişman olayım ki?"
"Şimdi Meriç gelecek bir sana bir de bana bakacak ve tabii ki gözünü benden alamayıp aşık olacak."
"İyi senaryo, ne zamandır senaryo yazıyorsun?"
"Ben senaryo yazmam genelde gerçekleri konuşurum."
"Akça bence kessen iyi edersin yoksa ağlaya zırlaya kaçabilirsin buradan"
Akça cevap verecekken uzaktan Meriç göründü. Akça'nın sözlerinden dolayı kendimi iyice süzmüştüm. Gerçekten önemsiz mi giyinmiştim?
Akça'ya yandan bir bakış attım düğüne gider gibi giyinmiş, makyaj yapmıştı harbiden de ilgi çekiyordu. Of düşüncelerim beni boğuyor ama ben Nil Erkel tabii ki boğulmayacağım.
Meriç direkt yanıma gelip "Bugün gözüme farklı görünüyorsun."deyince harbiden kötü giyindiğimi düşündüm. Akça yandan alayla sırıtırken Meriç tatlı tatlı gülümseyip "Çok güzel olmuşsun."demişti.
Öhö öhö öhö havalandım amk. Aslında daha çok düştüm. Bu çocuk beni öldürecek bir gün. Tabi bir Nil Erkel her zaman güzel ve özeldir. O yüzden Meriçsu'nun sözünü yadırgamıyorum.
Dedi az önce kendinin kötü giyindiğine inanan kız.
Sen sus be! O bir anlık boşluğuma geldi o yüzden abartıp canımı sıkma sus kes okkey?
Elimle saçımı kulağımın arkasına aldım ardından Akça'ya doksan köyü çatlatacak bir bakış atıp Meriç'e döndüm. Neden mi doksan? Bir nedeni yok içimden öyle geldi normalde daha fazla köy çatlarda çok iyi niyetli ve düşünceli biri olduğumdan vurgulamak istemedim.
He neyse Meriç'e dönüp "Biliyorum sağ ol canıms."dediğimde Meriç gülüp burnumu sıktı ardından "Çok mütevazisin."diyerek beni de güldürmüştü.
Ah bu güzel ilişkimiz beni benden alıyor!
"Rüzgar neden hâlâ gelmedi?"
Akça'nın sorusu üzerine harbiden diye düşündüm. Akça telefonun çıkartıp hızla Rüzgar'ı aradı dikkatle onu dinlemeye başladım.
Akça: Hey nerdesin ağaç olduk!
Akça: Ne!? Baban mı kapıda?
Akça telefonu kapatmadan hızla koşmaya başladı. Olayı biraz olsun anlamıştım. Meriç anlamsızca Akça'ya bakarken Meriç'in elini tutup koşmaya başladım. Rüzgar zor durumda olabilirdi delik delik kaçtığı babası sonunda onları bulmuştu.
Rüzgarlar'ın kapısına geldikten sonra uzaktan kapıdaki adamı izledik kapıyı çalıp bir şeyler söylüyordu. Akça yürek yemiş bir şekilde adamın karşısına geçip "Buradan gitmezsen polisi arayacağım."dediğinde adam üzgünce Akça'nın suratına bakıp "Ben yaptıklarımdan pişmanım özür dilemek için buradayım."demişti.
Pişman mı? O kadar şey yaptıktan sonra pişman olman bir boka yaramıyor.
Rüzgar kapıyı açınca ben ve Meriç biraz daha onlara yaklaştık Meriç kulağıma eğilip "Neler oluyor?"diye sordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Numara Komşum Bir Deli || Texting
Teen FictionDeli bir numara komşusu ve salaklıkta mastır yapmış bir kızın hikayesi.