Yok be şaka yaptım benim gazabım falan olmaz yani olabilemez.
Sınıfa girdiğimde Mehmet ve beyinsiz arkadaş grubu toplanmış benim dedikodumu yapıyorlardı nerden anladın derseniz tabii ki ermedim bana bakıp gülüşmelerinden anladım.
İşte şimdi tutmayın beni...
Ters ters bakıp "Ne oldu lan açık var da biz mi göremiyoruz."deyince Mehmet ciddi bir tavırla konuştu.
"Nil bence geç otur yerine fazla düşürme kendini."
Ahahaha pardon sen kim köpeksin lan.
"Hoşt köpek! Kimsin lan sen?"diyerek yanına kadar gittim. Elimle onu ittirip "Bu sözü söyleyecek en son insan bile değilsin,"deyip bir düzeltme yaptım "Ah pardon sen insan değildin demi? İşte arada unutkanlık oluyor ne yapacağız?"
Şu kullandığım cümleyle de ne kadar batık olduğumu kanıtlamış bulunmaktayım teşekkürler, teşekkürler.
Rica ederiz cjjdkdkd.
Mehmet sesini kesince arkadaşlarını da kenara itekleyip sırama geçtim malların sesi hâlâ kulağıma geliyordu. Bu gün laf sokma günümdü. Onları dinlemeye başladım. Önce Mehmet'in yapışkan dostu Poyraz konuşmuştu,
"Mehmet bu lafın altında kalacağına şu şişko Ömer'in altında kalsaydın daha iyiydi."
İstemsizce gülmüştüm bahsettiği kişi 90 kilo vardı Mehmet'i onun altında düşününce kahkaha atmıştım tabii ki sadece içimden.
"Sus lan zaten sinirliyim!"diye sitem ederken Mehmet, diğer yakın dostu Boğa Harun konuştu. Bu çocuk harbi Boğa.
"Sen daha çok sinirlenirsin Mehmet Bey."
Artık bu boş muhabbeti duymak istemiyordum o yüzden hoca gelene kadar kulaklığımı takıp bir şarkı açtım. Bu sırada mesaj gelmişti girip okudum.
Numara Komşum: Lan nabers
Nil: Bomba gibiyim senden naber
Numara Komşum: Deli gibiyim
Nil: Jdjdjdj
Numara Komşum: Ee bir şeyler yaptın mı?
Nil: Senin gibi lafımla dövdüm ikisini de
Nil: Kuduruyorlar
Numara Komşum: Aferin kız sana
Numara Komşum: İşte benim öğrencim.
Nil: Lan daha hiçbir şey öğrenmedim senden
Numara Komşum: Yazışmam bile bu kadar faydalı olmuş daha ne istiyorsun pardon?
Nil: mood
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Numara Komşum: Çaki bebek geldi aklıma jdjdjdj
Nil: Ee aklında bir plan yok mu?
Numara Komşum: Şey ya,
Nil: Ney ya?
Numara Komşum: Doğrusunu söylemek gerekirse pek düşünmedim.
Numara Komşum: Malum uyku çok önemli o yüzden uykumu güzel alıp bir şey düşünemedim.
Olm ne gamsızsın lan.
Nil: Hoca geldi sonra konuşak.
Numara Komşum: Oky dostum kip by
Halbuki hoca daha gelmemişti çocuk sinirlerimi bozmuştu. Ah Allahım neden başkalarına muhtaç yaşıyorum ki kendi sorunumu kendim çözsem ne olur sankim? Harbi ne olur?
Bu kısım Nil kendisi çözerse ne olur kısmı tamamen hayal.
Öncelikle tutkalı alıp sevgilisin kafasına sürüyorum mecburen saçları gidiyor ardından Mehmet'in kafasını çöp kutusuna koyup, koyup çıkartıyorum. İçim hâlâ rahat değil o yüzden yemekhanede aldığım yemeği önce kızın kafasına döküyor ardından Mehmet'in kafasında paralıyorum.
Bunlar el ele yürürken önlerine pitbull salıp kaçıyorum (zaten pitbull benim çocukluk arkadaşım bana zarar vermiyor jcjdjd) pitbull bunları bir güzel ısırıyor komalık ediyor bunlar hastaneye kaldırılıyor doktor kılığına girip ikisinin de fişini çekiyorum ve finish!
Oh be öldüler intikam da alındı.
Allahım cidden çok caniyim düşündüğüm şeylere bak biri duysa yanıma bile yaklaşmaz.
Halbuki görünürde kedi gibi çok tatliş bir şeyim bu cani planlar nasıl aklımdan geçiyor hiç bilmiyorum.
İşte gördüğünüz gibi kendi sorunumu çözersem na böyle olur. Ee hâlâ kendin çöz diyormusunuz?
Tamam konu kapandı! Hoca gelince dinlemiş gibi yapmaya başladım her sözüne; aynen, evet hocam, haklısınız, hıhı aynen böyle oluyor deyip durdum. Çoğu öğrenci kesinlikle bunu yapıyor yemin edebilirim ama kanıtlayamam.
Ders bitiminde kantine indim bir tost alıp masaya oturdum. Bizim sürtük de tam karşımdaydı herhalde şimdi başka avlar peşindeydi çünkü yanındaki Mehmet değil bir başkasıydı. La bir dakika bu çocuk kim yeni mi, ben niye yeni fark ediyorum? Amann bana ne.
Sürtüğün ne dediğine odaklandım bir türlü duyulmuyordu normaldi çünkü ben okulda değil bir hayvanat bahçesindeydim.
Yerimden kalkıp o tarafa doğru yürüdüm duvarın arka kısmına geçip dinlemeye başladım.
"Meriç lütfen sadece konuşalım. Beni dinle!"diyordu sürtük. İyi de bu Meriç kimdi? Ve Mehmet'in bu Meriç'ten haberi var mıydı?
