3.7

6.5K 448 220
                                    

Yorumları bekliyorum :))

Ece bu halimizi görünce hemen yanımızdan uzaklaştı biz de az önceki tatlı bakışmamızı kesip durum değerlendirmesi yaptık. Yani dedikodu şart jdjdjd

"Ece ne diyordu?"

"Dinlediğini düşünmüştüm."

"B-ben mi? Ne dinleyeceğim be! Hemen sınıfa girdim bir baktım siz karşımdasınız."

"İyi o zaman hadi gidelim."

Bu çocuğun çok çabuk morali bozuluyor. Acaba hâlâ Ece'yi seviyor muydu? Pff belki evet belki hayır. Zamanla onu da öğrenirsin Nil hanım.

Birlikte dışarı çıktık ve yürümeye başladık soğuk yüzümüze yüzümüze vururken aniden bir soru sormuştum Meriç'e.

"Madem Ece hâlâ seni seviyor o zaman neden Mehmet'le çıkıyor?"

"İki kişiyi elde tutmaya çalışıyor o sevgisinden değil erkeklere olan aşkından."

Kısaca kuduruk diyorsun jdjdjdjdj 

"Değişikmiş."

"Onun yüzünden sevgilin senden ayrıldı belki de bunun için beni suçluyorsundur."

"Saçmalama bu olayda suçlu olan Mehmet ve Ece. Eğer benim sevdiğim adam karakterli olsaydı beni gerçek anlamda sevseydi zaten bu durumda olmazdık ondan kurtulduğum için mutluyum."

Ve hatta artık ondan intikam almak istemiyorum... Bu sözü içimden söylemiştim çünkü biliyordum ki ben bunu söylersem oyun son bulacaktı. Aslında bu sevgili oyununun son bulmasını istiyordum ama Ece ve Mehmet'i kıskandırmak hoşuma gitmişti o yüzden buna devam etmek istedim.

Nedeni sadece bu da değil Mehmet'in kim için kimden vazgeçtiğini görmesini pişman olmasını istiyordum bu da bir nevi intikamdı o zaman ben hâlâ intikam almak istiyorum. Ee o zaman ben neyi açıklıyorum bir saattir. Demek ki intikam almak istiyorum pü bana.

Nil tipine tüküreyim boş boş düşüncelere dalıyorsun vardığın sonuçta sonuç olsa içim yanmaz. O zaman intikama devamke...

"Mutluysan problem yok."

"Peki ya sen mutlu musun?" Meriç'e bu soruyu sorunca Meriç düşüncelere dalmıştı ve sorumu geçiştirmek için "Üşüdüm dönelim mi okula?"demişti.

Fazla sorgulamak istemediğim için onu onaylayıp okula geri dönmeye karar verdim. Okula geldiğimizde o sınıfına ben sınıfıma geçtim. Bizim sınıf ful kadro içerideydi öncelikle onları güzelce uyarmalıydım.

"Hey millet bana bakın bir dakika."

Bu sözümü kimse tınlamayınca elimi masaya çaktım elim çok kötü acımıştı ama ona rağmen belli etmedim yoksa hareketimin tüm havası kaçardı bunlar önemli şeyler.

"Aferin işte böyle susun."

"Konuş Nil." 

Bu sözü Kübra söylemişti ağzının ortasına çarpacaktım neyse dedim. Tehditkar bir şekilde başladım konuşmaya.

"Bir takım şeyler öğrendiniz eğer bu sınıftan çıkarsa yani bunu herhangi biri öğrenirse öğretmen olsun başka kişiler olsun o zaman tüm sınıfı rezil ederim. Bu arada beni hafife almayın ben delillerle konuşurum kısaca fişiniz çekilir."

Sınıftaki her öğrencinin bir bokluğuna şahit olmuşumdur ve ileride lazım olur diye hep görüntü almışımdır bugüne kısmetmiş. Sınıftakiler yaptıkları bokları iyi bildiği için aramızda kalacağını söylemişlerdi. Mehmet hariç! umarım söylemez diye düşünüp sırama geçtim. 

Numara Komşum Bir Deli || TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin