Final bölümüne yakışır bir yorum bekliyorum...
"Nil hadi açılışa geç kalacağız!"
Bağıran kişi belki sesi kısılsın neyse beddua yok. Her neyse bağıran kişi bu beş yılda her zaman yanımda olan kişi yani Akça'ydı.
Ne? Nasıl Akça? dediğiniz duyar gibiyim.
Bunu duymasam da cevap vereyim çünkü ben Nil'im her şeyi açıklamayı severim.
Bu Akça biraz dengesiz, biraz vurdumduymaz, biraz çirkef, biraz gıcık, biraz... lan ne diyorum ben? Taam belki çok kötü yanı var ama iyi yanı da var henüz keşfedemesem de kendimi öyle kandırıyorum. Velhasıl kelam Akça bu zamana kadar yanımda olan en samimi dostum.
Umut'u bulamayınca evden çıktım büyük ihtimalle abimlerle gitmişti beni yine satmıştı. Bir ağlayıp geleceğim.
He geldim. Akça'nın yanına gittiğimde beni iyice süzüp "Sonunda çıkabildin bir an sen olmadan açılış yapılacak diye düşünmeye başlamıştım."deyince sırıtıp koluna vurdum ardından da "Restoranın sahibi olmadan kim açılış yapar be?"diyerek gülmüştüm.
Akça ilerde duran taksiye doğru adımlayınca bende hızla peşinden gittim. Birlikte taksiye binip restorana doğru yola çıktık. Restorana vardığımızda kapıda bizi annem ve babam karşılamıştı.
Yanlarına gittiğimde babam kocaman bana sarılıp "Hayırlı uğurlu olsun güzel kızım Allah utandırmasın."deyince sarılmasına karşılık verip "Çok sağ ol babacım."demiştim.
Annem her zamankinden çok farklı görünüyordu daha çok gururlu bir anne gibiydi ve bu hali beni mutlu etmeye yetmişti.
Annem ellerimi ellerinin arasına alıp "Seninle gurur duyuyorum. Bana bu gururu yaşattığın için sağ ol salak kızım."dediğinde ne zaman bu konuşma eski haline dönecek diye merak etmiştim ve son cümlesiyle bunu kanıtlamış oldu sağ ol bebeğim sende sağ ol.
Gülümseyip anneme sımsıkı sarıldım kulağına yaklaşıp "Bu cümleleri senden duymak benim için en büyük armağan."diyerek bebek olan anamın gözlerini yaşartmıştım. Arada böyle şeyler yaparım çünğü ben hayırlı bir evladım. Hayırlı bir evlat demek ananı böyle cümlelerle ağlatmak demek, tabii ki de değil.
Çok büyük saçmaladım lan. Evet, evet Nil hâlâ aynı.
İçeri geçtikçe millet etrafıma toplandı. Neden mi? Bugünün başrolü benimde ondan ehehehe.
Abim ve yengem yanıma gelince gülen yüzüm biraz olsun solmuştu. Daha doğrusu abimi her gördüğümde yüzüm bu hali alıyordu.
Aradan beş yıl geçmesine rağmen onu affedememiştim. O zamanlar benim için en büyük suçlu o'ydu. Ama zamanla suçlamayı bıraktım çünkü önce abimi, ardından da Meriç'i suçlar oldum ve en sonunda da kendimi suçlamaya başladım. Şimdiyse suçlu aramıyorum öylece düz yaşıyorum her şeyi.
Abim aramızdaki mesafeyi bildiği için düz bir şekilde "Hayırlı olsun."demişti. Başımı olumlu anlamda sallayıp Nil'ce sağ ol demiştim. Aslında daha çok cevap vermeye bile tenezzül etmemiş gibiydim.
Yengem sımsıkı sarılıp "Hayırlı olsun kuzum, Allah utandırmasın."deyince sarılmasına karşılık verdim.
Yengem abimi nasıl mı affetti?
Aşk mı desem? yoksa hatır mı? işte orasını bilmiyorum. Meriç gittikten sonra uzun bir süre görüşmediler ardından bir şekilde tekrardan bir araya geldiler. Meriç bir anlamda ablası içinde gitmişti ve bu yüzden bile bir araya gelmeleri olağandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Numara Komşum Bir Deli || Texting
Novela JuvenilDeli bir numara komşusu ve salaklıkta mastır yapmış bir kızın hikayesi.