Yaklaştıkça gözleri daha da dikkat çekici oluyordu. Gözlerinde görmüş geçirmiş, sert ve zeki bir adamın bakışları vardı. O simsiyah görünen gözlerine bakınca kendimi içine çekiliyormuş gibi hissettim.
Sanki hareket bile etmeden düşmek gibi, kapılıp gitmek gibi bir etkisi vardı.
Adam kesinlikle sadece güzel ve erkeksi değildi. Karşı konulamaz bir şekilde büyüleyiciydi de. Sanki görünmez bağlarla etrafında ki herkesi kendine çekiyor gibi, herkesi etki alanına alıyor ve sersemletiyor gibi, karşısına çıkan herkesi bir şekilde ezip geçecek gibi...
Siktir!
Boku yemiştim!
Kendinden emin ve hâkimiyet yaratan duruşu, emindim ki her kadında ilkel ve tırnaklarını sırtına geçirecek cinsten vahşi bir düzüşme hissi uyandırıyordu.
Bize doğru gelirken gözlerimi şaşkınlıktan kocaman açıp, elimden geldiğince ona aval aval bakmamaya çalışıyordum ama kolay değildi.
Adımlarını atarken gösterdiği özgüvenin dahi ne kadar yoğun ve dikkat dağıtıcı olduğundan bahsetmiyordum bile.
Masamıza gelip tam karşımızda durdu.
Ardındansa hafifçe gülümseyerek, "Merhaba oturabilir miyim?" diye sordu ve sol yanağındaki o kahrolası gamzesi kışkırtıcı bir şekilde ortaya çıktı.
Gamze tanrıları aşkına!
Bunu daha sık yapmalıydı. Kesinlikle daha çok gülümsemeliydi.
Siktir! Hayır, unut gitsin.
Kesinlikle yapmamalıydı...
Adamın yüzünde ki gamzeyi bile ateşli bulduğum için kafayı çoktan yemiş olabilir miydim?
Bir gamzenin bu kadar seksi olabileceğini hiç düşünmemiştim.
Kahretsin! Cinsel ihtiyacımı gidermek için dün gece Kain'le işi pişirmeliydim herhalde. Daha şimdiden sırılsıklamdım. Kendimi çiftleşme döneminde ki azmış bir kedi gibi hissediyordum.
Ben daha bir cevap veremeden Dominik'in , "Evet, elbette. Lütfen oturun." dediğini duydum.
Kafam karışmış gibi Dominik'e bakmaya başlamıştım. Az önce Anton'a karşı gösterdiği o korumacılığa ne olmuştu?
Hâlbuki Blake, tehlike olarak benim için Kain ile eşdeğerdi.
Hatta, belki de çok daha tehlikeli.
Çünkü ben daha ne olduğunu anlayamadan ona kapılır, âşık olur ve...
Hassiktir!
Devamını düşünmek bile istemiyordum.
Tam karşımdaki sandalyeye oturdu. Bakışları bu kez öyle sıcaktı ki tüm iç organlarımın azıcık pelte gibi olduğunu hissettim.
"Sürekli karşılaşıyoruz, ancak hala bir türlü tanışma fırsatımız olmadı." dedi
Benimle konuşması karşısında hem büyülenmiş, hem de dehşete düşmüştüm.
Tanrılar aşkına!!!
Bana ne oluyordu böyle?
Görünüşüne verdiğim tepkiyi gizlemek için derin bir nefes aldım ve tam ağzımı açıp bir cevap veriyordum ki Dominik, "Öyle mi? Daha önce sizinle karşılaştığımızı hiç hatırlayamıyorum hâlbuki?" diye benden önce davrandı.
Hatta "Karşılaşmış olsaydık muhtemelen hatırlardım. Güçlü bir yüz hafızam vardır." diye devam bile etti.
Blake, şaşırmış bir şekilde Dominik'e bakmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALEX +18 (Avesta Serisi 2. Kitap)
FantasyKitap +18 içeriklidir ve yetişkinler içindir. ''Acı şekillendiricidir ve bir kadını savaşçıya dönüştürür. Yas ise kalpte bir yer açar ve sonsuza kadar orada oturur. Ama odaklanıldığında çok güçlü bir motivasyon olabilir. Üzüntü yok olur ve acı aksiy...