40. Bölüm - Mutluluk

3.6K 367 134
                                    

@buebueu nun muhteşem fikriyle, her bölüme yazarken dinlediğim, ya da bölümle uyumlu olduğunu düşündüğüm müzikler eklemeye karar verdim. ❤❤❤

Eğer sizin de dinlemekten hoşlandığınız ve dinledikçe aklınıza kitabı getirmesini istediğiniz, sevdiğiniz müzik, ya da şarkılar varsa isterseniz benimle özelden paylaşabilirsiniz. Uygun olan bölümlere eklerim. Okurken birlikte dinleriz ❤❤❤

İlk şarkıyı bu bölüme ben ekleyeyim 😉❤

Now We Are Free / Hans Zimmer & Lisa Gerrard

Sabah uyandığımda hiçbir kâbus görmemiş olmanın huzuru, tatmin olmuşluğun harika sarhoşluğu, bir ilişkiye başlamış olmanın heyecanı ve dün geceden kalan mükemmel hatıraların mutluluğu vardı üzerimde.

Tanrılar aşkına!

Hem de ne hatıralardı ama!

Sadece beynime kazınmakla, ya da vücudumdaki izlerle kalmamıştı.

Daha önce sahip olduğumun bile farkında olmadığım kaslarım sızlıyordu ve bacaklarımın arasındaki mükemmel hassaslık kendini deli gibi hissettiriyordu.

Blake'in hemen arkamdaki sıcacık varlığı ise resmen günümü aydınlatıyordu. Kendi kendime dudaklarıma yayılan mutlu gülümsemeye inanamadım.

Mutluydum... Hem de çok.

En son ne zaman kendimi böyle güvende, huzurlu ve mutlu hissettiğimi bile hatırlayamıyordum.

Dudakları kulağıma değdi. Ardındansa ellerinden biriyle karnıma bastırarak beni kendisine doğru çekti.

Belime değen sert ve kalın aletinden şu an tam olarak neye ihtiyacı olduğunu anlayabiliyordum.

"Bana dönüp günaydın demeyecek misin sevgilim?"

Kıkırdayarak dediğini yaparken, "Sevgilim mi?" diye sordum istemsizce yüzümü buruşturarak.

Alaycı bir şekilde kıvrıldı dudakları. "Elbette. Başka ne dememi isterdin?"

Oyuncu bir tavrıyla kaşlarını kaldırdı.

"Kadın?"

Sırıtarak kafamı iki yana salladım.

"Aşkım?"

Yüzümü ekşittim.

"Her şeyim?"

Gözlerimi devirdim.

"Güzelim?" dediğindeyse kıçını cimcikledim.

"Şimdiden kapris yapmaya başladın işte." dedi gülerek. Gözlerinde ki ışıltılardan en az benim kadar mutlu olduğunu görebiliyordum.

Hafifçe eğilip dudaklarını benimkileri bulduğunda masum bir şekilde başlayan öpüşmemiz gittikçe derinleşmeye, yerini arzu dolu ve inlemelerimizin birbirine karıştığı bir öpücüğe bırakmaya başladığındaysa hafifçe geri çekilip gülümsedim.

Niyetimi anlayınca şakacı bir tavırla somurtmasına ve attığı yavru köpek bakışlarına aldırmadan, "Dominik birazdan burada olur Blake." derken, bir yandan da beni iyice saran kollarından kahkahalarla kurtulmaya çalışıyordum.

"Umurumda değil kadın. Sabah kalktım, yanımda çırılçıplak yatıyorsun. Vücudum da sana günaydın demek istiyor" deyip üstüme çıktı.

ALEX +18 (Avesta Serisi 2. Kitap)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin