Marcus VII.

3.2K 391 503
                                    

İstek çok olunca bölümü yarın yerine bugün atıyorum 😘😘😘

Yarın okulları açılacak herkes için geldin bu bölüm de o zaman...

Uzunca bir bölüm atıyorum ki çarşambaya kadar herkesin gönlü olsun... (Ancak çok kontrol edebildiğimi ve düzeltme yaptığımı söyleyemeyeceğim, o yüzden yazım yanlışları, ya da anlatım bozuklukları varsa şimdiden üzgünüm)

Seviliyorsunuz. ❤❤❤

Şarkı için tekrar teşekkür ederim Ayçacım 😘 Bence kusursuz uyuyor bölüme...

Birkaç hafta sonraysa yine diken üstündeydim.

Çünkü Kain ve beraberindekiler Northend'deydi ve Alex bu kez onlar her geldiğinde yaptığı gibi Avalon'a gitmemişti.

Siktir!

Ölümsüzlerin Northend'de olduğu tüm bu süre boyunca etrafı gözleyen Rita'ydı. Çünkü ben orada olursam sinirlerime hâkim olamayıp, ölümsüzlere çok yaklaşarak bir açık vermeme konusunda kesinlikle kendime güvenmiyordum.

Onlar Northend'deyken kaleye çok fazla yaklaşmak büyük risk olduğundan Alex'i izleyemiyorduk. Ormanda sadece tek bir adamımız vardı ve bir aksilik olma durumuna karşı oradaydı. Ancak yapabildiği tek şey her şeyi uzaktan izlemek dışında hiç bir şeydi.

Kahretsin!

Onu boynunda ki o işaretten çoktan kurtarmış olmalıydım.

Kafamda ki sorular ve korkularım bir olmuş bana aklımı kaçırtmak üzereydiler.

Fangorn'daydım. Hiç kimseye görünme riski almadan ona fiziksel olarak yakın olabileceğim kadar yakındım, ancak tüm dikkatim ağaçlardaydı ve en ufak bir sıkıntıda kendimi tutamayıp soluğu Alex'in dibinde alacağımı biliyordum.

Bir hata yapmamasını umuyordum.

Lanet zehre biraz daha direnmesini.

İradesine her zaman ki gibi hâkim olmasını.

Kafamda ilkel bir fısıltı gibi tek bir ses vardı; "Git ve onu oradan al, git ve onu oradan al..."

Ancak elbette benim için söylemesi kolaydı. Benim kanımda Alex'in zehri olmamasına rağmen kendimi ondan uzak tutamıyordum...

Aslında tekrar düşündüm de... Kanımda zehri yok da sayılmazdı... Tenime, derimin altına, her hücreme, beynime, düşüncelerime, daha da önemlisi çoktan kalbime işlemişti.

O gün neler yaşadığıyla ilgili hiç bir fikrimin olmaması çok can sıkıcıydı, ancak ertesi sabah daha güneş doğmadan yola çıkmıştı ve yanında genç bir çocuk vardı.

Nereye gittiğini biliyordum ve bu kez onu sadece uzaktan izlememeye kararlıydım.

Normalde birkaç saat içinde Fangorn'da olmaları gerekirken akşama doğru anca gelmişlerdi ve geceyi burada geçirmek için geldikleri de belliydi.

Üstünde yine o Samana'nın küçük dokunuşlar yaptığı kıyafetlerinden biri vardı. Ağaçların görüşünden çıktığı an, tekrar onu hissedebilmek için bakışlarının üstümde gezinmesinin getirdiği o ürpertinin resmen tüm bedenimi titretmesi gerekmişti.

Ve tekrar kabul etmeliydim ki zekiceydi.

Beni içeri de gördüğü an gözleri yaşadığı panik ve kafa karışıklığıyla kocaman olmuştu.

ALEX +18 (Avesta Serisi 2. Kitap)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin