45. Bölüm - Yeşil Elmalar

2.9K 375 353
                                    

Bir önceki bölümde söylediğim gibi artık her bölümü, desteği için teşekkür etmek adına birine ithaf ediyorum. 

@sibellella için gelsin bu bölüm de ❤

Arka fon müziğimiz de bu olabilir sanki 😉

O gün sabah, daha güneş doğmadan yola çıktım. Beni neyin beklediğiyle ilgili en ufak bir fikrim bile yoktu.

Güvendiğim şeylerden birisi de rüyalarımdı. 

Kuhn'Tiras'dan geldiğime emindim ve eğer dışarı çıkabiliyorsam, bir şekilde içeri de girebilirdim değil mi?

Belki sadece Blake'i değil, beni hatırlayan birilerini de bulurdum. Arian ırkının, Kuhn'Tiras'da kaldıkları süre içerisinde nüfuslarını milyonlara ulaştıracak kadar üremeye hevesli olmasıklarını umuyordum...

Şansım yaver giderse elbette beni tanıyan birileri çıkardı.

Kuhn'Tiras'ın devasa girişine geldiğimde, o birbirine bakacak şekilde konumlandırılmış kanatlı dev heykeller içimi yine ürpertmişti. Bir an durup, sonsuzluğa kadar uzanıyormuş gibi görünen uçsuz bucaksız kurak toprakların gözümü almasına izin verdim.

Ardındansa derin bir nefes alarak Albino'yu devam etmesi için yönlendirdim ve kendime bu yaptığımdan emin olup olmadığımı sormaktan itinayla kaçınarak içeriye doğru yöneldim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ardındansa derin bir nefes alarak Albino'yu devam etmesi için yönlendirdim ve kendime bu yaptığımdan emin olup olmadığımı sormaktan itinayla kaçınarak içeriye doğru yöneldim.

Lanet olasıca topraklar bitmek bilmiyordu. Tam üç gündür yoldaydım ve rastladığım şeyler; tek tük kurmuş bir kaç ağaç, bu iklimde bile hayatta kalabilecek birkaç sürüngen ve yer yer kayalıklardan oluşan tepeciklerdi.

Garip bir şekilde tek bir Ogre, Imp, ya da dev görmemiştim.

Hatta dördüncü gün hiçliğe bakmaktan o kadar yorulmuş ve sıkılmıştım ki, bir Imp, ya da Ogre, hatta dev bile görmeye razıydım artık...

Bu lanet şeyler Kuhn'Tiras'da yaşamıyorlar olabilirler miydi?

Neredeydiler?

Dürdüncü günün sonundaysa, gece uyumadan önce bütün kadim kabilelerin çoktan öldüğünden emindim...

Yine babamın omuzlarındayım...

Ve etrafımız yine o şeffaf dalgalarla kaplı...

Bu kez, hemen altında durduğumuz bir elma ağacının dalından onun için bir elma kopartmam için beni omuzlarına almış.

"En yeşil olanlarından olsun tatlım."

Yüzümü buruştursam da nihayet uzanıp onun için mükemmel olduğunu düşündüğüm bir tanesini gözüme kestirip kopartıyor ve babama doğru aşağıya uzatıyorum.

ALEX +18 (Avesta Serisi 2. Kitap)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin