27. Bölüm - Milisler

3K 366 110
                                    

Her yerin ormanlarla kaplanması ilk birkaç hafta insanları tedirgin etse de çabuk alıştılar. Gerçi beni korumakla görevli Kravyadlar için aynı şeyi söylemek biraz zordu.

O haftanın sonuna doğru ilk kez elimde tehdit dolu bir mektup değil, tam tersine kibar bir dille yazılmış bir sayfa duruyordu.

Kain, yaklaşık bir ay sonra beraberindekilerle ziyarete geleceğini ve bu kez benimle gerçekten görüşmek istediğini yazmıştı. Gerçi bunu yazanın danışmanı olduğundan emindim ve bu kez kaçarım yoktu, biliyordum.

Ayrıca Ak ve Kara Samana liderlerinden de yine kibar bir dille yazılmış birer mektup almıştım. Onlar ise buraya yapacakları yolculuk için bir bölük askerin kendilerine seyahatleri boyunca refakat etmesini istiyordu. Bunun içinse Shadowmon'da bekleyeceklerini.

"Ne yapacaksın?" diye sordu Aleksev.

Camila, Helen ve Kavin'da dâhil herkes dikkatle beni ve ne tepki vereceğimi izliyordu.

Sırıttım. "Elbette onları kırmayıp bir bölük asker göndereceğim."

Herkes şaşırmış gibi görünüyordu.

"Peki, Kain geldiğinde burada olacak mısın?" diye sordu bu kez Aleksev tek kaşını şüpheyle kaldırıp.

Kafamı onu onaylar gibi sallarken, "Olacağım." diye cevap verdim kendimden emin bir şekilde.

O an aklımdan geçenlerle dudaklarıma geniş ve gaddarca olduğundan emin olduğum bir gülümseme yayılırken, bakışlarımı odadakilerin üstünde gezdirdim. "Birisi kapıdaki nöbetçilere bana Martin'i bulmalarını söyleyebilir mi?"

Helen, "Martin mi?" diye sorarken şaşırmış gibiydi.

"Evet, elbette" dedim sıradan bir ses tonuyla ve içten içe sırıtmaya devam ettim.

Martin içeri girdiğinde herkesi bizi yalnız bırakmalarını isteyerek dışarı çıkardım. Martin'de dâhil kafaların allak bullak olduğundan emindim.

Aleksev ise yine onu delirtecek bir planım olduğunun farkında gibiydi ki vardı...

"Martin, yanlış hatırlamıyorsam burada bulunma sebebin milislere yardım etmenden şüphelenilmesiydi."

"Evet öyleydi."

"Peki, doğru mu?"

Birkaç kez ağzını açıp kapasa da bir cevap veremedi. Bana yalan söylemek istemiyor ama işin ucunun kötü bir şekilde milis dostlarına dokunmasını da istemiyordu.

Güzel... Ben cevabımı zaten almıştım.

"Burada ki direniş gücünü arttırmak istiyorum. Buna da ilk milislerden başlayacağım Martin. Dostlarını burada bizimle yaşamaları için ikna etmek istiyorum."

Kaşları şaşkınlıkla havaya kalktı. "Gerçekten mi? Peki başları belaya girmez mi?"

"Elbette giremez." diyerek elimi etrafı işaret eder gibi salladım. "Burada onları yargılayabilecek bir ölümsüz görebiliyor musun?"

"Bunu kabul ederler mi bilmiyorum Alex."

"İşte sana bu yüzden ihtiyacım var. Bana liderleri ile bir görüşme ayarlayacaksın ve onu ikna etmeme yardım edeceksin. Çünkü birkaç hafta içinde yapacağım şeyden sonra, emin ol ilk başta benden çok onlardan şüphelenecekler ve başları her zamankinden daha çok belada olacak."

Gülümsedim, "Öncelikle, ölümsüzlere buraya gelirken eşlik etmesi için yarın yola çıkacak olan birliğe senin de katılmanı istiyorum Martin. Benim için öğrenmeni istediğim birkaç ufak bilgi var..."

ALEX +18 (Avesta Serisi 2. Kitap)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin