Yerde çimenlerin üzerinde oturuyorum. Sırtımı bir ağaca yaslarken, elimdeki kitabı sadece okur gibi yapıyorum. Çünkü asıl amacım varlığımı belli etmeden onu izlemek ve duyabileceğim her şeyi duymaya çalışmak.
Babasıyla olan tartışmalarından sonra onu uzunca bir süredir ilk defa gördüğümü düşünürken, kalbim onu ne kadar özlediğimi hatırlatır gibi acıyla burkuluyor...
Sürekli yanında gördüğüm arkadaşlarından biriyle beraber kılıç talimi yapıyorlar.
"Peki, ne yapacaksın? Briana'ya evlenme teklifi edecek misin gerçekten?" diye soruyor arkadaşı savurduğu kılıcını bloklarken.
Kesinlikle benim de cevabını merak ettiğim bir soru bu diye düşünüyorum, yine canım yanarken...
Geri çekilip başka bir hamle yaparken sıkıntılı derin bir iç geçirerek, "Bilmiyorum Parker." diyor.
Arkadaşı bir an durup düşünceli bir şekilde kaşlarını çatıyor. "O kız gerçekten mükemmel. Ancak sence de eksik olan bir kıvılcımı yok mu? Senin için fazla uysal diye düşünüyorum. Fazla kabullenici. Hatta bu tavrı düşündürücü."
Ah! Bu sarışın arkadaşını gerçekten seviyorum.
Adı Parker mıydı? Peter mı?
Az önce söylemişti halbuki ama hatırlayamıyorum...
Kararsız bir ses tonuyla, "Öyle değil mi?" diye soruyor. Sonra avlunun yanına gidip, su dolu fıçıdan yüzüne su çarpıyor ve bakışlarını arkadaşına dikiyor.
Arkadaşı ise sanki onun farkında bile olmadığı bir gerçeği biliyormuş gibi, "Kesinlikle öyle." diyor.
Kafasını iki yana sallıyor. "Bilmiyorum dostum. Onu seviyor muyum bilmiyorum. Hem birini sevdiğini nasıl anlarsın ki? Onun doğru insan olduğunu nereden bilebilirsin?"
"Ben nereden bileyim be?"
"Babam onu gördüğün an anlarsın" diyor dalga geçer gibi.
Arkadaşı sırıtarak, "Annenle olan deneyimine dayanarak böyle bir şey söylediğini varsayıyorum?" diyor soru sorar gibi .
"Bende aynı şeyi söyledim. Hatalarından ders almamı söyledi."
"Bu mantıklı olabilir bak? Peki, Briana'yı gördüğün an öyle hissettin mi?"
"Elbette hayır." derken, gömleğinin koluna alnında biriken teri siliyor.
"Ne hissettin peki?"
Sanki benim anlamadığım bir şaka yapılmış gibi gülsede bir cevap vermiyor.
Bir süre sonra,"O kızın ve ailesinin, özellikle de annesinin ne beklediğini bildiğini düşünüyorum." diyor arkadaşı. Sesinde hem bir uyarı var, hem de alaycı bir tavır...
"Sanırım biraz daha bekleyip emin olmaya çalışacağım." derken üstündeki gömleği çıkarıp bir kenara fırlatıyor.
O sırada sırtı bana dönük ve bakışlarım her zaman ki gibi üstünde. Sonra belinin iki yanında duran gamzeleri görüyorum şaşkınlıkla.
Hayret dolu bir iç geçirirken artık ayakta duruyorum ve orada olan benim. Kafamı çevirip az önce, hemen ileride bir ağacın altına yaslanmış o küçük kıza bakıyorum ancak yok ortalıkta.
Ardından tekrar kararlı bir şekilde peşini asla bırakmadığım çocukluk aşkıma kayıyor gözlerim.
Kaşlarımı çatarak belinde ki gamzelere bakıyorum yine.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALEX +18 (Avesta Serisi 2. Kitap)
FantasíaKitap +18 içeriklidir ve yetişkinler içindir. ''Acı şekillendiricidir ve bir kadını savaşçıya dönüştürür. Yas ise kalpte bir yer açar ve sonsuza kadar orada oturur. Ama odaklanıldığında çok güçlü bir motivasyon olabilir. Üzüntü yok olur ve acı aksiy...