Marcus XI

3.3K 419 616
                                    

Allah beni bildiği gibi yapsın diyorum. çarşambaya bitiririz kitabı artık 😘❤❤❤

Bu bölümde hepinize gelsin o zaman 😘

Sevgililer günü hediyem olsun 😉

Gözden kaybolduğu an bakışlarım Parker'ı buldu.

Onaylamaz bir tavırla iki yana salladığı kafasını kırmak istiyordum.

Ne yapmamı bekliyordu?

Kucaklarımı açarak Alex'i karşılamamı mı?

Benden Kain için isteyeceği her şeyi yapmamı mı?

Hiçbir şey söylememiş hiçbir şey yapmamış gibi davranmamı mı?

Kain'i öptüğünü, Kain'in ona nasıl dokunduğunu görmüştüm...

Helen ve Kavin'in konuşmalarını duymuştum...

Kafamın içinde beni terk ederken söyledikleri çınlıyordu.

"Sana yalan söyledim."

"Kain'i sevmekten asla vaz geçmedim. Herkesi buna inandırırsam kendim de bir gün inanırım diye ümit ediyordum. Ancak görüyorum ki onu içimden söküp atabilmem imkânsız."

"Esas noktayı kaçırıyorsun Blake. Neden seninle yattığımı?"

Alex'in gitmesinin ardından yaklaşık yarım saat geçmemişti ki ormanda bir kadının çığlıkları yükselmeye başladı.

Herksin kafaları aynı anda sese doğru dönüp dikkat kesilmişlerdi.

Bu bizim için kesinlikle sıradan bir gün değildi. Binlerce yıldır bölgemize yaklaşan tek bir insanın varlığını bile hissetmeden yaşamıştık.

Ve kadının attığı çığlıklara bakılırsa gerçekten de huzur içindeydik...

Ne yapılması gerektiğini söylememi ister gibi yavaş yavaş bana dönmeye başlayan bakışların farkındaydım.

Tanrılar aşkına!

Şu an istediğim tek şey esasen biraz yalnız kalmaktı, ancak görünen o ki bu bir sürede daha ulaşamayacağım bir ayrıcalıktı.

Derin bir iç geçirip, "Getirin." demem herkes için yeterince açıklayıcı bir cevaptı.

Bir on dakika geçmeden Caleb ve yanında ki üç adamım, önlerine kılıçlarını doğrulttukları asık yüzlü ve tedirgin üç kişiyi katıp karşıma getirmişti.

Hepsini tanıyordum. Birisi hariç...

Bu da nesiydi şimdi?

Bir Pushkaryalı...

Gücünü hissedebiliyordum.

Kaşlarım kafa karışıklığıyla çatılmıştı.

Helen kesinlikle tedirgindi ve kaçıp gitmek ister gibi duruyordu, ancak bunun sebebi kesinlikle biz değildik... Tavırlarında ki korku bizim için değildi...

Ne oluyordu?

Kavin ise eşini sakinleştirip zapt etmeye çalışırken aklı burada, içinde bulunduğu an da bile değildi.

Pushkaryalı ise bambaşka bir konuydu...

Bana gözlerinde saklamaya bile gerek duymadığı bir nefretle bakarken, mümkün olsa kafamı koparacak gibi görünse de aldatıcı bir sakinlik içinde gözlerini benimkilere dikmişti.

ALEX +18 (Avesta Serisi 2. Kitap)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin