21. Bölüm - "Ne İçin?"

3K 362 61
                                    

Keyifli okumalar... 😉❤

Tek bir hamlede sertçe içime giriyor.

Tanrılar aşkına! Mükemmel hissediyorum.

Kusursuz...

Onu neden kafamdan atamadığım belliydi ve içimden bir ses, bunu asla yapamayacağımı fısıldıyordu sanki kulağıma sürekli... 

Hiç kimse yeterli olamayacaktı. 

Onun dışında kimse ihtiyacımı anlayamazdı.

"Kain." diye inliyorum.

Burnunu boynuma dayayıp derin nefesler alarak kokumu içine çekiyor.

Beni sıkıca kavradığını, nefesinin düzensiz olduğunu ve hareketlerini hızlandırırken, ritminin bozulmaya başladığını hissediyorum.

Boynumu ısırıyor ve içimde çok daha sert ve hızlı bir şekilde hareket etmeye başladığında bacaklarımı ona dolayıp iyice sıkıyorum.

"Hissettirdiklerine asla alışamayacağım Eva, o kadar mükemmel, o kadar darsın ki." derken ona doladığım bacağımı daha derine girmek ister gibi sıkıyor. "Geliyorum." diye inlerken çoktan orgazmımın etkisiyle sarsılmaya başlıyorum ve gözlerim istemsizce kapanıyor.

Hemen arkamdan gelip, şiddetli bir biçimde içime boşalırken, iniltilerimiz ve nefeslerimiz birbirine karışıyor...

Gözlerimi tekrar açtığımda her yer karanlık.

Boynuma dayalı metalin serinliğini hissediyorum. Baskısı o kadar sınırda ki bırak hareket etmeyi nefes bile alamıyorum.

Sonra bir anda karşımda Selene beliriyor.

Tam olarak iyileşmemiş ve sadece ufacık bir göz bebeği kalmış gözüyle ürkütücü görünüyor.

"Bunu bana sen yaptın!" derken elini yukarı kaldırıyor ve o an elindeki hançeri görüyorum. Benim ona yaptığım gibi hançeri gözüme sokarken kahkahalar atıyor.

"Siktir!" diye söylenerek uyandım kâbusumdan. Her gece gördüğüm bu rüyalar artık hayatımın bir parçasıydı ve çoktan yorulmuştum.

Bir gün bitecek miydi?

Yoksa ölene kadar her gün bu lanetle mi yaşayacaktım?

Bende bu şans varken emindim ki son nefesimde bile göreceğim şey bu rüyalar olurdu.

Kalkıp hazırlanmak için nefeslerimin düzene girmesini, ya da azda olsa sakinleşmeyi bile beklemedim.

Önümde uzun ve yorucu bir gün vardı. Tabi günün sonunu görebilecek kadar şansımız yaver giderse...

O gün için devriye görevini biz almıştık. Camila, gerekirse sahip olduğu hokus pokusla kaledeki askerleri oyalarken, biz Cara'yı da yanımıza alıp onu Anton'a götürmek üzere planımızı çoktan yapmıştık.

Ancak çadırdan dışarı çıktığım an karşımda gördüğüm üçlü... Yani Kavin, Helen ve Camila'nın yüzleri düşmüş tedirgin halleri bir problem olduğunu anlamam için yeterliydi.

"Sorun ne?"

"Devriye görevi iptal." dedi Kavin.

Kaşlarım çatılmıştı. "Neden peki?"

Bu kez konuşan Camila'ydı. "Tam olarak ben de bilmiyorum. Ancak sanırım sorun Avalon'la ilgili. Bir sorun olmuş ve birkaç hafta için tüm devriye görevlerini iptal etmişler. Olay daha çok yeni olduğu için hemen net bir bilgi almam zor."

ALEX +18 (Avesta Serisi 2. Kitap)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin