Kitap +18 içeriklidir ve yetişkinler içindir.
''Acı şekillendiricidir ve bir kadını savaşçıya dönüştürür.
Yas ise kalpte bir yer açar ve sonsuza kadar orada oturur. Ama odaklanıldığında çok güçlü bir motivasyon olabilir. Üzüntü yok olur ve acı aksiy...
Kain'in pek seveni yok biliyorum... Ama bu şarkı bence onun için yine de çok uygun.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
KAIN
Normalde altı yıl, ölümsüz ömrüyle muhtemelen en fazla altı güne denkti.
Ama bana altın bin yıl gibi gelmiş ve bu süre bir türlü geçmek bilmemişti...
Eva, muhtemelen Duncan hariç odada ki herkesin orada olmasının sebebini bir asker olmasına bağladığını düşünürken, gözlerinde gördüğüm yırtıcı zarafete ve kibre dibim düşmüş, bayılmıştım.
O an aklımdan, herkesin gözü önünde onu masanın üstüne yatırıp derin derin becerme hayalleri kurdurmuştu bana. Gözlerinde sadece benim için olduğunu bileceğim o tutkuyu yerleştirme arzusuyla yanıp tutuşuyordum.
Selene'in adını bilerek sürekli yanlış söylemiş, Kahris'e benim bile ağzımı açık bırakacak bir gözdağı vermiş ve tıpkı yapacağından emin olduğum gibi sabrımı sonuna kadar zorlamış, ancak tüm bu süre boyunca benimle göz teması kurmaktan özellikle kaçınmıştı.
Bakışlarımı hissettiğinin farkındaydım. Kalp atışları giderek hızlanıyor, teni ısınıyor, huzursuzluğu artıyor ve sanki bacaklarının arasında ki o nemli ıslaklığın tadını dilimde alabiliyordum.
Siktir! Direnmesi ve verdiği tepkiler mükemmeldi.
Yine yıllardır girmeye kendimi alıştırdığım rolüme bürünerek, "Aslını istersen kovduğun ölümsüz askerler, elf çeliği kılıçlarından ve bir insan oluşundan ziyade söylemeleri gereken en önemli şeyi söylememişler." derken, sesime elimden geldiği kadar tehlikeli bir tını katmaya çalışmıştım ki dikkat çekmeyeyim.
Bu kez bakışlarını özellikle Duncan'dan uzak tuttuğu da gözümden kaçmamıştı.
Oven'a kızıyla ilgili birkaç laf sokmuş, Duncan'ın artık neredeyse Northend'in her yerini kaplayan ağaçlara söylenmesine keyifle karşılık vermişti.
Ağaçlar benim için sorun değildi. Lanet Marcus aralarından fırlayıp, çıkıp gelecek değildi ya...
Kısacık bir an bakışlarımı Eva'dan çekip hemen arkasında ki Ak Samana'ya diktim. Adı Camila'ydı sanırım. Ve demek ki tahmin ettiğimizden çok daha güçlüydü ki her yeri ağaçlarla kaplayacak kadar ustalaşmıştı büyü konusunda. Bunu unutmasam iyi olurdu.
Ağaçlarla ve etrafta ki yeşilliklerle ilgili yaptığı açıklamayı umursamayıp, "Umarım milisler için de en azından bu kadar mantıklı olabilecek bir açıklaman vardır?" diye sordum tek kaşımı meydan okur gibi kaldırıp.
