24. Bölüm - Mazda

3.1K 370 133
                                    

O gece, Haruzin'e ait o lanet yatakta yatmak istemedim. Oda bile burnumu sızlatan; kan, seks ve ter kokularıyla doluydu sanki.

Camı açarak önüne bir sandalye çekip, her yerimin tutulmasını sağlayacak ve rüyalarımı daha çekilmez hale getirecek olduğundan emin olduğum huzursuz bir uykuya daldım.

Ancak beklediğim gibi olmadı...

Pencereden, aşağıda ki çifti izlerken kalbim yakıcı bir kıskaçlıkla burkuluyor.

Birbirlerine dokunmadan duramıyorlar gibi. Aralarında ki uyum ve huzur acıyla nefesimi kesiyor. Birbirleri için yaratılmışlar diye düşünmeden edemiyorum.

İki kusursuz...

Briana'dan nefret ediyorum o an ve tabi ondan da...

Tam o sırada olduğum odanın kapısı açılıyor ve bakışlarım içeriye giren annem ve babama kayıyor.

Şimdiden kendimi daha iyi hissettiğimi düşünüyorum. Sanki ruhumu karartan tüm düşüncelere güneş ışığı gibi doğduklarını...

Yüzümde ki kocaman gülümsemeye aynı şekilde karşılık veriyorlar. Yanıma gelip, benimle göz teması kurmak ister gibi düzlerinin üstüne çöktüklerinde, annemin elinde tuttuğu ufak bir kese dikkatimi çekiyor ve bakışlarımı ona dikiyorum.

Annemin bakışları ise gözlerim arasında gidip geliyor, "Doğum günün yaklaşıyor. Önümüzde ki ay tam on yaşında olacaksın tatlım ve hediyeni sana şimdiden vermek istedik." diyor.

Kafamı hevesle sallarken, heyecandan yerimde duramıyor gibi olduğum yerde kıpırdanıp duruyorum.

Ve annem elinde ki ufak keseyi bana uzatıyor.

Onu dikkatle açıp, ters çevirerek içinde her ne varsa avucuma düşmesini bekliyorum.

İlk hissettiğim sertlik ve soğuk metalin avucumda bıraktığı serinlik, bakışlarımı avucumun içinde tuttuğum madalyona çevirdiğimde yerini mutluluğa bırakıyor.

Bu madalyonu tanıyorum.

O annemin...

Ara sıra boynunda gördüğüm anların sayısını ben bile hatırlamıyorum.

Ortasında bir Triskelion motifi bulunan halkanın etrafında kadim semboller var.

Annem avucumu elleri arasına alıp sıkıca kapatarak kendisininkine hapsederken, "O artık senin bebeğim." diyor.

"O senin kim olduğunun, ailenin kim olduklarının kanıtı."

Gözleri dikkatle benimkileri bulurken, "Onu koru ve kim olduğunun kanıtı olduğunu sakın unutma." diyor.

Söyledikleriyle kafam karışmış gibi hissediyorum. "Kim olduğumu kanıtlamak, annem ve babamın kim olduklarını ispatlamak için neden buna ihtiyacım olsun ki?"

O an annemin gözlerinin kederle gölgelendiğini hissediyorum. Ve kaşlarım çatılmaya başlıyor.

Tam o sırada babam konuşmaya dahil olup, "Elbette ihtiyacın yok tatlım. Bu sadece bir hatıra." diyor.

Kendimi rahatlamış hissetmek istiyorum ama olmuyor.

İçimde, sebebini bilmediğim o şüphe tohumları; bana sanki kötü bir şeyler olacakmış gibi hissettirmekten kendilerini alamıyorlarmış gibi büyüyüp kök salıyorlar.

Sabah Camilla'nın neşeli sesine uyandım. Ellerim kısacık bir an annemin hediyesini arar gibi boynuma gitse de, onun yerine sahip olduğum diğer metal zincire takılmıştı.

ALEX +18 (Avesta Serisi 2. Kitap)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin