2

1.2K 64 7
                                    

Uyarı:Bu hikayedeki tüm karakterler hayal üründür.+18 niteliğinde olup büyük ölçüde şiddet içerir.Başlayacak olanlar lütfen bunu dikkate alıp öyle başlasınlar.Psikolojisi sağlam olanlara ithafen...

Bu bir delinin iyileşme hikayesi değil aklı olanların delirmesinin hikayesidir...

Bölüm 2:

Bölüm şarkısı : Melenia Martinez - Soap ve Olivia Rodrigo - Brutal

"Kar taneleri ne güzel anlatıyor, birbirine zarar vermeden nasıl
yol alınabileceğini."

Keyifli okumalar...

Milena'dan

Bilincim yavaş yavaş geri gelmeye başladığında bunun ilk belirtisi göz kapaklarımın bedenimdeki ince ve tatlı sızıyı dışarı vurması oldu. Sonrasında kaşlarım çatıldı.Ve sonunda gözlerim açıldı.Kendime geldiğim ilk saniyeler hissettiğim sızı uçtu gitti.Şimdi bir boşluk vardı.
Zihnimde son yaşananları doldurmaya çalıştığım koca bir boşluk.

Koyu kahve gözlerim, bulunduğum yeri taramaya başladığında yattığım yerde hızlıca doğrulmam ve bir çete tarafından kaçırıldığımı hatırlamam uzun sürmedi.Duraktaydım, yalnızdım ve sonra gizemli olduğu kadar korkunç bir adam tarafından kaçırtılmıştım.Üzerine toz konmamış taze geçmiş, zihnimin duvarlarına çarparak kendini hatırlatırken odayı inceledim.Boğucu ve oldukça dikkat çekici tonda bir kırmızı ile döşenmişti.Yerler düz siyah laminanttı.Zeminin üzerindeki kırmızı siyah mobilyalar mükemmel bir uyum içerisindeydi ve odanın ne kadar farklı bir zevke sahip birinin olduğunu gösteriyordu.Yalnızca birkaç saniye süren incelemenin ardından bulunduğum kocaman yataktan dizlerimin üzerine ilerleyerek indim ve kapıya doğru yürüdüm.Elimi kulpa koyup açmayı denediğimde tahmim ettiğim gibi kilitli olduğunu farkettim. Açılamayacağını bildiğim halde zorladım.Ardından elimi kapıya koyarak yüksek sesle konuştum.

"Orada birisi var mı ?!" Sesim düzdü.
Şuanda kaçırılmış ve bir odaya tıkılmış bir esire göre gayet sakindim.
Buna bir an için ben bile şaşırdım.
Daha telaşlı olmam mı gerekiyordu ?
Bunu dün geceki adamın bana bakışlarından yola çıkarak cevaplıyorum.

Kesinlikle evet.

"Hey ! Yardım edin ! Orada kimse yok mu ?" Daha fazla bağırmak ya da kapıyı tekmelemek yerine buna bir son verip kafamı kırmızı kapıya yaslayıp dinlemeye başladım.Göz kapaklarım belirli aralıklarla kapanıp açılırken kulağıma ulaşan hiçbir ses yoktu.Eğer kimse yoksa ve ben sessiz kalmaya devam edersem beni nasıl duyabilirlerdi ? Birinin gelip sorularımı cevaplandırması gerekiyordu.Kaçırılmam ya da kaçırtılmam için sebep yoktu.Zengin değildim.Katil değildim.Birinin sevdiğini hayattan kopartmamıştım.
Bana saplantılı derecede aşık olan bir kaçık da tanımıyordum.Bedenimi düz hale getirerek elimi kapıya vurdum ve bağırdım.

"Ne istiyorsunuz !? Çıkarın beni buradan !" Kimsenin olmadığı bir yere kimseler gelsin istiyordum.

"Size diyorum ! Orada kimse yok mu ?" Tam tekrar konuşacağım sırada kulağıma dolanan tok seslerin buraya doğru yöneldiğini anlamam uzun sürmedi ve kapının arkasından çekilerek beklemeye başladım.
Çok geçmeden beklediğim şey gerçekleşti ve ardı ardına duyulan kilit seslerinden sonra kırmızı kapı ardına kadar açıldı.Gördüğüm kişi ise oydu.Duraktaki adam.Karşılıklı suskunluğumuz o, odanın içerisine girip kapıyı ardından kapatması ile son buldu.

KARANLIK LORDHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin