17

726 33 0
                                    

Uyarı:Bu hikayedeki tüm karakterler hayal üründür.+18 niteliğinde olup büyük ölçüde şiddet içerir.Başlayacak olanlar lütfen bunu dikkate alıp öyle başlasınlar.Psikolojisi sağlam olanlara ithafen...

Bu bir delinin iyileşme hikayesi değil aklı olanların delirmesinin hikayesidir...

Bölüm 17:

"Güç, kontrol ettiğin kadardır."

Sabah uyandığımda mırıldanarak sağ tarafıma döndüm.Güneş ışıkları tam gözüme vurarak beni rahatsız ediyordu.Elimi gözlerimin üzerine koyarken kaşlarımı çattım.Ne kadar da güzel uyuyordum.İçimden geçirdiğim düşünce ile bir anda duraksadım.Güzel uyumuştum ! Kabus yoktu, işkence, kan... hiçbiri yoktu.Ve gözlerimi açar açmaz beni lavaboya koşmak zorunda bırakan mide bulantısı da yoktu.Gayet iyiydim ! Uzum zamandır bu kadar iyi uyumamıştım.Yatakta doğrularak sırtımı başlığa yasladım.Aklıma Aragorn geldi.Onun sayesinde olmuştu.Bunu nasıl yapıyordu ?
Ona yalnızca kanımdan vermiştim.
Ona istediğini verdiğimde tüm bunlar geçmişti.Nasıl yapmıştı ? Daha da merak ettiğim şey ise neden yaptığıydı.Bana yardım etmişti.Daha öncede hayatımı kurtarmıştı.Onun gibi bir adam neden bana yardım ediyordu ? Yalnızca buradan kurtulmak için mi ? Hayır, çok daha fazlası gibi hissediyorum.

Yataktan kalktım ve banyoya gidip günlük işlerimi hallederek elimi yüzümü yıkadım.Bir an önce Aragorn'a gitmem, aldığım kararı ona iletmem gerekiyordu.Başka seçeneğim ve zamanımın olmayışı beni ona güvenmeye zorluyordu. Kesin bir ölümdense şansımı deneyerek ölmeyi tercih ediyordum.
Tuvaletten çıktığımda Akata'nın yatakta oturduğumu gördüm.Önce duraksadım, ardından yavaş adımlarla ona doğru yürüyüp karşısındaki koltuğa oturdum.Bir şeyler söyleyecek gibi duruyordu.
Sormadım, sadece onun söylemesini bekledim.

"Bu gece burada olmayacağım." Dedi.
Kaşlarım çatıldı.Sesinin tonundan ciddi bir şey olduğu belliydi.Dikkat kesildim.

"Yapmam gereken çok önemli bir işim var.Ben gelene kadar sakın odadan çıkma.Burada konuşabileceğin yalnızca Earl olacak.Eftalya'da benimle gelecek.Ona güvenebilirsin ancak yine de dikkat et." Dedi.Bu kadar önemli olan şey neydi çok merak etmiştim.

"Bu kadar önemli olan şey nedir ?" Diye sordum.Umarım bana söylerdi.
Kafasını kaldırıp yüzüme baktı. Açıklayıp susmak arasındaki o ince kırmızı çizgide kalmış gibiydi.Fakat o açıklamayı seçerek konuşmayı tercih etti.

"Abel, şehirde karmaşa çıkarmış.
Halkı rehin alıp hafızalarını silerek zihinlerini bulandırmaya başlamış.Bu da yetmezmiş gibi yasak olduğunu bildiği halde dış dünyadan normal getirtmeye başlamış.Otoriteyi sarsmaya çalışıyor." Bu durumdan rahatsızlık duyduğu çok açıktı.Dış dünya derken benim -eskiden- yaşadığım yerden bahsettiğini ve normal derken de benim gibilerden bahsettiğini anlayabiliyordum artık.
Yakındığı durumlardan bir tanesini kendisi yapmıştı.Benim burada olmam yasaktı.Ancak yakında beni ortadan kaldıracağı için çok dert etmiyordu.

"Peki, sen ne yapacaksın ?" Diye sordum.

"O kan istiyor.Bende istediğini vereceğim." Dedi.Oldukça netti.Hiçbir tereddütü yok gibiydi.Kan dökecekti.
Nasıl yapacaksın ? Diye sormadım.
Onların kanunlarında vardı bu.Onlar kandan ve masum insanlardan besleniyorlardı.

"Ben yokken Aragorn'la da konuşmayacaksın." Diyerek yataktan kalktığında konuştum.

"Ama neden ? Earl beni götürebilir." Dedim.Aragorn'la konuşmam gerekiyordu.

KARANLIK LORDHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin