21

670 42 25
                                    

Uyarı:Bu hikayedeki tüm karakterler hayal üründür.+18 niteliğinde olup büyük ölçüde şiddet içerir.Başlayacak olanlar lütfen bunu dikkate alıp öyle başlasınlar.Psikolojisi sağlam olanlara ithafen...

Bu bir delinin iyileşme hikayesi değil aklı olanların delirmesinin hikayesidir...

Dikkat:Bölümde psikoloji bozabilecek davranışlara yer verilmiştir.Hakaret, kan ve vahşet vardır.Lütfen bunları bilerek okuyalım.

Yeni bölüm gelme sınırı:5 oy 20 yorum

Bölüm 21:

"Çünkü merhamet dünyayı kurtarabilecek tek şey. "

Yazar'dan

Milena gözlerini hızlıca araladı. Ciğerlerine çarpan yakıcı oksijenle eli boğazına gitti ve yattığı yerde doğruldu.Göğüs kafesi hızlı hızlı inip kalkıyor solukları duyulacak kadar sesli çıkıyordu dudaklarından. Gözlerini olduğu yerde gezdirmeye başladığında Aragorn'u ona bakarken buldu.Adam, kollarını göğsünde bağlamış belini balkonun demirliklerine dayamış onu izliyordu.
Bir evdeydiler.Ama tam olarak neredeydiler bilmiyordu.

"Ben, cehennemde miyim ?" Diye sordu Aragorn bakarak.Adam değişmişti.Bakımsız saçları gitmiş, yerine parlak, özenle kesilmiş sarı saçlar gelmişti.Bedeni kirli gözükmüyordu.Aksine, o kadar temizdi ki resmen parlıyordu.Milena onu ilk gördüğü an tanıyamamıştı.
Aragorn, her şeyiyle değişmişti.Adam ölüm kadar nefes kesiciydi.

"Ölmüş gibi mi görünüyorum ?" Diye sordu Aragorn.Genç kız etrafına baktı.Cehennemin böyle olması gerekmiyordu.Buradaki tek zebani karşısında duran adamdı.En son olanları hatırladı.Aragorn boğazını kesmişti.Hiç acımadan şah damarını kesip atmıştı ve onu öldürmüştü.
Eli boğazına gitti.Ancak ne bir gazlı beze ne de açık yaraya denk gelmedi.
Kafasını kaldırıp Aragorn'a baktı.

"Sen, beni öldürdün !" Diye bağırdı sonra.Evet hatırlıyordu.Nefessiz kalıpta ölümü bekleyişini çok iyi hatırlıyordu.Nasıl unutabilirdi ki ?
Ayağa kalktı ve tekrar konuştu.

"Beni acımasızca öldürdün ! Hem de sana o kadar iyilik yapmışken." Dedi.
Aragorn elini kaldırdı ve hiç önemli bir konudan bahsetmiyormuş gibi konuştu.

"Ama şuan yaşıyorsun değil mi ?" Diye sordu.Milena şaşkınlıkla aralanan dudaklarını birbirine bastırdı.Onunla alay mı ediyordu ? Kendisini öldürmüştü ve nasıl bu denli rahat konuşabiliyordu ?

"Birini öldürdüğün halde nasıl bu kadar rahat olabiliyorsun ?" Diye sordu hayretle.Anlayamıyordu.
Aragorn belini korkuluklardan ayırıp ona doğru yavaşça yürürken konuştu.

"Sen nasıl bu kadar rahat oluyorsun ?" Diye sordu.Milena Aragorn'un neyi imâ ettiğini anladığında afalladı.O da öldürmüştü.
Ama bu nefsi müdafaaydı.Ayrıca bunun için kendini kötü hissediyordu.Milena sessizliğe gömülürken Aragorn elini uzatıp kızın yüzüne hırçınca serpilen kahverengi perçemi büyük bir ağırlıkla kulağının arkasına yerleştirirken konuştu.

"Gördün mü ?" Diye sordu fısıldar şekilde dudaklarına bakarken.

"Tek öldüren ben değilim." Diye ekledi kızın gözlerinin içine bakarak.
Milena donuk bir şekilde o geceyi hatırladı.Bunu düşünmek için kendine hiç zaman ayırmamıştı.
Sürekli olarak kaçmış ve başka şeylerle meşgul olmuştu.

KARANLIK LORDHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin