KARANLIK LORD

43

Uyarı:Bu hikayedeki tüm karakterler hayal üründür.+18 niteliğinde olup büyük ölçüde şiddet içerir.Başlayacak olanlar lütfen bunu dikkate alıp öyle başlasınlar.Psikolojisi sağlam olanlara ithafen...

Bu bir delinin iyileşme hikayesi değil aklı olanların delirmesinin hikayesidir...

Bölüm 43:

"Yalnızca bir soru ve yalnızca bir doğru cevap."

🔱  KEYİFLİ OKUMALAR 🔱

Akata'dan

Nefes nefeseyken adımlarımı hızlandırdım ve sonunda herkesin emrimle birlikte şehrin içindeki gizli toplantı salonunda beni bekledikleri geniş odaya girdim.Kapıdan içeri girişimle herkes ayağa kalktı ve önümde saygıyla eğildi.Ancak kafalarını kaldırır kaldırmaz alnımdaki kanı ve üzerimdeki harika gözükmeyen takımı gördüler.Bu onları şaşırttı.

"Efendi Akata, hoş geldiniz derdim.Ama pek öyle gözükmüyor.Ne oldu ?" Diye sordu İblisler Kurul Başkanı Bay Richard.

"Haberiniz olmalı." Dedim.İlk cümlem bu olmamalıydı.Gerginliği hissettim.
Salona bu şekilde girişim ve söylediğim ilk cümle olağan olmayan bir merak uyandırmıştı.Bir varisi bu hâlde görmek olası değildi çünkü.Soluklandım ve sakinleşip yerime otururken elimle herkese oturmasını işaret ettim.Bu sırada konuşmayı ihmal etmemiştim.

"Lütfen, oturun." Dedim.Herkes ricama uydu ve gergince oturdu.Birkaç saniye sonra konuşmaya başladım.

"Uzatmayacağım.Öyle ki bu sıradan bir toplantı değil.Şehrin içindeki gizli salonda buluşurken böyle bir şey de mümkün olamazdı.Dinleyin..." Duraksadım ve masanın etrafında oturan, tek bir an bile dikkatini başka bir şeyle meşgul etmeyenlere baktım.
Göz teması kurarak ilgimi belli ettim.
Devam ettim.

"Bundan birkaç gün önce şehre kim olduğunu bilmediğimiz bir tür girdi.
Güvenlikten kolayca geçtiler çünkü onları normallerden ayırt etmenin imkanı yok.Göstermedikleri sürece fazlasıyla normaller.Gündüzleri, fazlasıyla sıradanlar.Burda oturanlar olarak tüm anlattıklarım hakkında çok daha fazla bilgi sahibi olmanız gerekiyor zaten.Ben yine de yineliyorum." Dedim.
Karşımda oturanlar sıradan iblisler değildi.Şehrin kalkınmasından, güvenliğinden, refahından ve ihtiyaçlarından sorumlu kimselerdi.

"Evet, Lord'umuz.Anlattıklarınız hakkında bilgi sahibiyiz.Ancak söyler misiniz, sizi bu hale sokacak derecede aciliyeti olan şey nedir ?" Diye sordu Kurmay Başkanı.

"Bildiğiniz üzere, onlar bir çeşit hırsız ve tam olarak çözemediğimiz şekilde birilerini kaçırıyorlar.Amaçlarından birisi de ailemden önemli birine karşı suikast." Dedim.Ortama hızlıca yayılan şaşkınlığın kokusunu alıyordum.

"Yani, varislerden birine karşı da kaçırma girişiminde mi bulundular ?!" Yüksek güvenlik başkanı Haris şaşkındı.
Bunu bilmiyordu çünkü aile içinde olduğu için henüz söyleme kararı veriyordum.

"Evet öyle.Bu iki gün önceydi.Ancak şimdi halime gelirsek, gece kraliyetin yakınlarında bir saldırı daha oldu.Sabahın ilk ışıklarına kadar uyumadık.Beyler, bu iş ciddi.Şehir tehlike altında." Dedim ciddi ancak samimi bir tavırla.Sessizlik oldu.
Sonra üyeler birbirlerine baktı. İçlerinden birisi diğerlerinin ne diyeceğini kararlaştırış gibi boğazını temizledi ve dikkatleri üzerine çekerek konuştu: