61

248 18 9
                                    

Uyarı:Bu hikayedeki tüm karakterler hayal üründür.+18 niteliğinde olup büyük ölçüde şiddet içerir.Başlayacak olanlar lütfen bunu dikkate alıp öyle başlasınlar.Psikolojisi sağlam olanlara ithafen...

Bu bir delinin iyileşme hikayesi değil aklı olanların delirmesinin hikayesidir...

Bölüm 61:

"Güneş ışığınında iyileştiremediği şeyler vardır Lena."


🔱 KEYİFLİ OKUMALAR 🔱

Kapı çaldı.Hareketsizce duran ve hipnoz olmuş bedenim çözüldü.Gördüğüm ve olasılığından şüphe ettiğim gerçekçi olan o bedeni düşünüyordum.Tâ ki Edim'in sesi bana ulaşana kadar...

"Gitmeliyiz"

Ona baktım.Tek söylediği şey buydu.
Telaşla odaya girdi ve beni kolumdan yakalayıp silkeler nitelikte dürttü.

"Beni duyuyor musunuz !? Gitmeliyiz !" Dedi.Nedendi bilmiyordum ama gerçekten donmuş gibiydim.O bedeni ya da silüeti veya gölgeyi... Artık her neyse gördüm göreli garip hissetmiş donakalmıştım.Peki ya ne kadar süre ?

"Ne oluyor ?" Diyebildim sadece.Fakat Edim beni cevaplamak yerine odadan çıkarmayı ve merdivenlere yöneltmeyi tercih etmişti.Aşağıya kadar indiğimizde salonda en az 10 silahlı adamın içine girmiştik.Gördüğüm ve beklenmedik olan bu durum karşısında yeniden sordum.

"Edim ne oluyor ?" Bakışlarını yakaladım ve artık bana bir cevap vermesi gerektiğini belirtir nitelikte gözlerimi kaçırmadım.

"Sadece burası artık tehlikeli." Dedi.
Gözlerim etrafı tararken yokluğu fark edilen Aragorn için içime merak düşmüştü.

"O nerede ?" Dedim.Kimden bahsettiğimi hemen anladı.Fakat cevaplamadı.O an kafamı kaldırıp merdivenlere baktım.
Aragorn yüzünde gayet net ve sarsılmaz bir ifade ile aşağı iniyordu.Bana değil, etrafa bakıyordu.Gözleri sarının en parlak tonuydu.Duşunu almış ve üzerini sıkı sıkıya giyinmişti.Yanımıza vardığında kafamı kaldırıp yüzüne baktım.Kollarını düzeltiyordu.

"Aragorn ne oluyor ?" Diye sordum.
Bana baktı.Henüz varlığımı hissediyor gibiydi.Gözleri bana bakmasına rağmen bende değil gibiydi.Sanki tamamen başka bir şeyle ilgileniyordu.Odak noktası ben değildim.Bu fark ediliyordu.
Anlayamayan bakışlarımı gözlerinde tutmaya devam ederken sarı harelerinin içindeki yansımayı gördüm.Odaklandım.
Orda başka bir şey vardı.Farklı bir şey görüyordum.Fakat tam olarak değil.
Gücünümü kullanıyordu ? Muhtemelen öyle.

"Göster.Bana da göster." Dedim.Elimi tuttu usulca.Kaldırdı.Heyecanla ona bakmaya devam ettim.

"Onu hisset." Dedi ve elimi elmacık kemiği ile şakağının üzerine yerleştirdi.
Gördüm...

Sıcak... Oldukça sıcak.Bir kürkün içindeymişçesine ve bir kalp atışı... Sakin ancak ritmi düzgün.Güç... İtaat eden ve sadakatle boyun eğen.Hızlı, vahşi, dikkatli...

Bir Kaplan ?

Onu hissettim.Tüm gücünü ve tüm sıcaklığını, tüm dikkatini ve tüm sadakatini...

Ve sonra görmeye başladım.Onun gözlerinden.

Ormanın arasında kendinden emin bir şekilde yürüyen bir adam.Peşinden gelen 4 veya 5 kişi.Ellerindeki silahlar. Ayaklarının altında hışırdayan çimen.
Kuru değil fakat oldukça iyi bir duyuş sağlayan kaplan sayesinde duyabilmemi sağlıyordu.

KARANLIK LORDHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin