Uyarı:Bu hikayedeki tüm karakterler hayal üründür.+18 niteliğinde olup büyük ölçüde şiddet içerir.Başlayacak olanlar lütfen bunu dikkate alıp öyle başlasınlar.Psikolojisi sağlam olanlara ithafen...
Bu bir delinin iyileşme hikayesi değil aklı olanların delirmesinin hikayesidir...
Duyuru:Yeni bölüm 10 gün sonra 10 oy ve 20 yorum şartları sağlandığı zaman gelecektir !
Bölüm 44:
"Sen kendime ettiğim en büyük hakaretsin."
🔱 KEYİFLİ OKUMALAR 🔱
"Söyle" dedi Aragorn.Durdu.Ona baktım dikkatle.Boynuma saplanan bu şey neydi onu mu öğrenecekti yoksa kendi yolundaki engelleri kaldırmak için başka bir sorunun cevabını mı ? Elime bulaşan ılık kanı hissettim.Gözlerimi ondan asla çekmedim.Keskin yüz hatalarını yandan izliyordum ve bana bakmamaya yemin eden gözlerini görüyordum.Kafasının içinde neyi döndürüyordu ? Neden konuşmuyordu ? Neden sormuyordu ?Yutkundum, yutkundu.Susmaya devam ettim.
Sustu...
"Bana karşı komplo düzenleyen kişi kim ve ne istiyor ?" Dedi.Boğazıma oturan şeyle yeniden yutkunma ihtiyacı hissettim.
"Bir kerede iki soru.Olmaz." dedi Earl.
Devam etti."Kim mi ? Ne istediği mi ?" Dedi merak uyandırıcı bir tonlama ile.
"Kim ?" Diye yanıtladım onu.Earl bana baktı.Aragorn ise gözünün kenarıyla bile bunu yapmayı tercih etmemişti.Devam ettim.
"Kim olduğunu söyle." Dedim.Earl bunu teğet etmek ister gibi Aragorn'a baktığında cevabını aldı.
"Kim olduğunu söyle." Dedi.Earl duyduğu şeyden gayet memnun bir ifade ile konuşmaya başladı.
"Birkaç hafta önce ortaya çıkan; konuşanların en fazla 'siyahlar içinde' ya da 'yüzsüz' diye tanımladıkları, oldukça fazla türle irtibat halinde olup emirler yağdırabilen ve yüzünü sır gibi saklayan birisi." Dedi.Sonra ellerini cebine yerleştirdi.
"Onun hakkında kimse daha fazlasını bilmiyor." Diye devam etti.Aragorn Earl sustuğunda konuştu.
"Dalga mı geçiyorsun ? Ben bunları zaten biliyorum.Bu yüzden sana daha fazlasını öğrenmek için sordum." Dedi.
Earl güldü ve konuştu."Kimse senden daha çok şey bilmiyor sevgili abiciğim.Özellikle de onun hakkında." Dedi.Aragorn sessizce Earl'a baktı.Parmakları avucunun içinde duruyordu.Yumruklarını sıkıyordu ancak öfkesi hiddetli bir şekilde göze batmıyordu.Ağırca bana döndü.Kolumu tuttu ve beni kendine çekti.Saçlarımı kenara itti ve boynumdaki elimi avcu içine alıp boynumu iyi görebilmek için orayı açıkta bıraktı.Elini henüz ne olduğunu bilmediğim şeyin üzerine koydu.Parmağını üzerinde gezdirdi.
Gözlerime baktı."Acıyor mu ?" Diye sordu.Kafamı salladım.Eğildi.Çenemi kavradı ve kafamı kaldırdı.Ne yaptığını anlamamıştım.Ta ki sıcak nefesi boynuma çarpana kadar.Dilini şah damarımın üstünde hissettim.Elimi korkuyla omzuna koyduğumda elimi tuttu ve boynumu ağır darbelerle yaladı.
Birkaç saniye sonra geri çekildiğinde sarı kızıl gözleri gözlerimin en dibine saplanmıştı.Tuttuğu elimi omzundan indirdi ve daha sıkı tutarak merdivenlere yöneldik.Bu gidiyoruz demekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK LORD
Fantasyİmkansızlık nedir Lena ?" Dedi.Sonra yavaşça soludu.Konuştu: "Benim doğama göre en büyük hakaret... Ve ben bu hakareti yudum yudum içmekten zevk alıyorum." Kanımın donduğunu hissettim.Kolları arasında bulunduğum adam bir canavardı.Fakat söylediği s...