Mahşer Midillisi
67. Sona YaklaşmakTüm sonuçlar önceden tetiklenmişti.
Ben mahşer midillisi, herkes için şeytanın ta kendisiydim.
Oysa herkes benim suçlu olduğumdan daha fazla suçlu hissetmeliydi kendini.
Çünkü hepsi yaptığım yanlışlar beni suçladı. Şimdi bende onları bana doğruyu göstermemekle suçluyorum.
İntikamı bedelden ayıran tatmin olma duygusudur. Acıttığı kadar acı değil, layık görüldüğü kadar acı. Kötü olmanın en kolay yanı; verebileceği zarar dahil hiçbir şeyi düşünmemek. Kötü insanlar kolay yaşar, yaptıklarının ve yapacaklarının terazisi yoktur. Kendilerine ve düşüncelerine ait bir sınır olmadığı için ağırlıkları ve yükleri sahiplenmezler. Yaşamaları yeterli.
Ayça kendi yatağında şefkatle uyuttuğu erkesi gün okula gidebilsin diye ilgilendiği Tolga'yı sabah yatağında görememişti. Aslında karşılaşmamalarına sevindi. Onu gece yatağında yatırırken kendinden utandı. Üstü başı kan olmuş genç adama giysin diye Murat'ın kapüşonlusunu vermişti. Başka bir seçenek olsa bile bunu yaptı.
Kendinden iğrenmesi ve ileri gidebilmesi için cezalandırıyordu. İnsan kötü olunca etrafındaki tüm insanlar kötü olur. Yalancıların herkesin yalan söylediğinden şüphelenmeleri gibi.
Ayça kendine olan cezasını ve hesaplaşmada ki payını çıkardıktan sonra ezikliğini bırakacağını ve intikamı cesaretle alacağını biliyordu. Yorgun düşmüş, kendiyle hesaplaşırken bitap düşmüştü. Ama şimdi tilki çiftliğinde mahkeme kurulduğunda sadece onun suçları aklandı. Tilkiler kendi postlarını yakmaz ve kendilerinden vazgeçmezdi.
Ayça sabah boş bir yatağın yanındaki kanepede uyukladığını fark edince güne erken başladı. Hızlıca hareket edip komodinin alt çekmecesinden hafıza kartını aldı. Cin şişeleri boşanmadan dolardı. Bunun anlamı Ayça'nın yaşa basmayacağıydı. Günlerdir kendine eziyet ederken unutmadığı bir şey vardı. Kötü olmak onun için kolaydı. Aklı böyle şeylere yatkındı.
Çünkü yıllardır kendi olmanın cesareti ile sergilediği, üstüne düşünülmemiş karakteri kötülüğün ta kendisiydi. Kimsenin cesaret edemeyeceği şeyleri yaptığını düşünüp kendini güçlü hissederdi. Şimdiyse kimsenin tercih etmediği şeyleri yaptığını anlıyordu. Herkes kötülüğü yapardı ama yapmak istemeyen çoktu. Bunlar daha cesur ve daha güçlü insanlardı.
Saçlarını tepeden topladı ilk kez aynaya bakmadan evden çıktı. Üzerine Tolga'nın giderken çıkardığı kapüşonluyu giydi. Gözlerinin keskinliğinden bile aklındaki düşüncelerinden ne kadar emin olduğunu gösteriyordu. Bölgeyi işaretlemişti ve ateşe verecekti, hiçbir sorun yoktu. Artık korkmaya hakkı olmadığını ve acıdan çekinmesi gereken biri olmadığını düşünüyordu.
Bu onun ve Tolga'nın incindiği bir meseleydi ama intikamını yara almış herkes için kullanacaktı. Başına gelecekleri umursamıyordu zaten mutlu olmaktan çok uzaktaydı. Yeni sorunlar nasıl gelirse gelsin son bir kez Mahşer Midillisi olacaktı.
Adımları güneşin yeni öptüğü kaldırımlara değerken sadece karşısına bakıyordu. Etrafında olup bitenle ilgilenmiyordu. Zaten yaşadığı hayatın bile kenarına itilmiş olduğunu hissediyordu. O kendinden memnundu da hayatı sevmedi onu. Bu yüzden son kez... Son kez Mahşer Midillisi olacaktı sonrasında canı ne kadar yanarsa yansın acısı ile birlikte kenara çekilecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mahşer Midillisi
Teen Fiction"Dünya mahşer meydanına dönse dahi sonunda ben yine gülümseyeceğim. Benim olayım bu." Artık çözülemez bir sorun haline gelen Ayça, anneannesinin yanına kasabaya gönderilir. Antisosyal olan on dokuz yaşındaki kız için kurulan tüm düzenler, planlanan...