27. Bölüm Yeni Planlar

277 75 8
                                    

Mahşer Midillisi
27 Bölüm

Dünya öç mekânı değildir, çünkü birden biter hayat. Sen kim olduğunu anlayamadan ve yaşayamadan hayatını savurmuş olursun. Fakat dünya senden öç alır. Nasıl mı yapar? Doğmaman gerektiğini düşündürür, seni işte bu kadar yaşamdan uzak tutar. Bu öç neden alır bilir misin insancım? Kendin olarak doğup başkasının yontulması ile kendinden vazgeçtiğin için...

Kendin olursan hayat seni seçer ve sen olduğun için öper...

Bazen en sert ve en şekilsiz görünen taş başkasının zımparasına değmedi diye kötü görünür. Oysa o, en çok kendi olandır.

Yoktu sonrası... Zaman işlese de dursa da onun başından geçmezdi. O on dokuz yaşında genç bir kızdı. Kaykayının üzerinde gittiği yerin sonu umurunda değildi. Şimdi saçlarının arasına rüzgârlar giriyordu. Göğsüne tutunmaya çalışan sıcaklık gençliğinin başında daha deli atan kalbi ile yok olup gidiyordu.

Okula yaklaştığında her zamanki dönüşteki kaldırımda onu bekleyen Mustafa yaslandığı duvardan ayrıldı. Onu görünce heyecanlanıp sabırsız davranarak onun gelmesini bekleyemedi. Ona doğru koştu.

"Ayça!"

Telaşı ve sabırsızlığı Ayça'ya kötü bir haber vereceğini hissettirdi. Genelde hep böyle oluyordu, daha önceden bu durumu yaşamıştı. Ayağını yere koyup kaykayını durdurdu ve ona ulaşan arkadaşına sitem etti.

"Merhaba, kara haber treni. Kanka şöyle bir günden koşarak yanıma gel. Özledim de. Saçın her zamanki gibi mükemmel olmuş de."

Mustafa haberlerin üreticisi değildi, yayıncısıydı. Olmayan şeyleri ortaya koymuyordu ki neden suçlu olsun ve bu siteme baş eğsin bilmiyordu. Buna tepki olarak kaşlarını çatıp onun saçlarını kastederek "Olmamış." dedi. Bu küçük restleşmesine Ayça yüzünü buruşturduğunda konuya geldi. Cebinden telefonunu çıkarıp onun için olay yeri görüntüsünü gösterdi. "Bak şuna."

Ayça fotoğrafı incelerken bir an neresi olduğunu anlayamadı. Merakı onu tetikleyip düşünmeden önce sormaya teşvik etti.

"Bu ne?"

Mustafa onun yüzüne baktı ve haberi olmadığını anladı. Yine de böyle bir şey yapabilme potansiyeli yüksek biri olduğu için sormak istedi.

"Sen yapmadın mı?"

Ayça daha sonra oranın sıralama panosu olduğunu anladı ve şaşırdı. Arkadaşının sorusuna gelince gayet rahat bir şekilde maalesef der gibi bakarak cevapladı.

"Her boku da ben sıçamam."

Mustafa'ya göre bu daha kötü bir durumdu. Ayça yapsaydı elinde bir planı ve izleyecekleri bir yol olur, bu işten kendileri kurtarırdılar. Oysa kim olduğunu ve neden yaptıklarını bile bilmedikleri biri peyda olmuştu.

"Ne yani biri yapıp bizim üstümüzde mi atmış?"

Eğer böyleyse bundan sonra herkes bir şeyler yapar ve onların kullanıcı isimlerini bırakarak suçlarını başkasının üstüne yıkabilirdi.

Suçlarının cezasını ödemeyenlerin dolu olduğu toplumda adaletin inancı sarsılırken geriye kalan tüm onurlu davranışların yok oluşu sadece kısa bir zaman alır. Artık bir toplum olmazlar bir yığın canlıdır.

İnsan, ilkeleri ve erdemli davranışlarını sürdüremediği ve canavarları yenmek için canavarlaştıklarında geride insanlığını da bırakırdı. Bu korkunç olayın sebebi olmak Mustafa'yı korkuttu.

Mahşer MidillisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin