20. Bölüm: Pisi Psikopat

262 78 8
                                    

*hepimizin psikopat ejderyası var 😺

MAHŞER MİDİLLİSİ
20. BÖLÜM
Pisi Psikopat


Bazıları, insanoğlu gece için yaratılmamış der. Bazı durumlarda bu doğru kabul edilir. Çünkü gecelerde kalan insanlar kendi içlerini deşerler, unutmuş olmaları gereken ve boş vermek için çaba gösterdikleri birçok şey geceleri akıllarına düşer.

Ayça o kadını unutmak istiyordu, çünkü önemsiz olması gerekiyordu. Babası zaten ondan ayrılacaktı, hayatlarından gelip geçen basit bir ziyaretçi sayılacaktı bu yüzden önemsiz görüyordu.

Elinin üstündeki pati izlerini ovuşturarak ayağıya kalktı. Gitmek için kaykayına ayağını attığında kedi miyavlayarak ona doğru geldi. Daha fazlasını istiyordu fakat Ayça’da yiyecek kalmamıştı.

Ayça çömelip boş avucunu ona doğru uzattı, gelir mi diye merak ediyordu. Ona biraz yaklaşan kendi elinde birşey olmadığını gördüğünde yine o korkunç sesi çıkarıp Ayça’nın irkilmesine neden oldu.

Öfkelenip yavru bir kediye haddini bildirmek için ağzına geleni dedi. Pıh sana! Korkutuyorsun beni. Kedi olan sen misin ben mi belli değil. Kendini ejderha zannediyorsun herhalde. Kedisin sen kendine gel.”

Yavru kedi onun etrafında dolandı, o sinirle konuştukça miyavlayıp durdu en sonunda Ayça boşuna ter döktüğünü düşünerek ayaklanıp kaykayını sürdü. Biraz ilerlediğinde geriye dönüp baktı. Yavru kedi onun arkasından bakıyordu.

Koca bir sokak ve kendini ejderha zanneden huysuz bir kedi. Koca bir dünya ve kendini kötü zanneden huysuz bir kız...

Ayça durdu ve yavru kediye doğru döndü. Bırakmayacaktı, o istemesede onu burada bırakmayacaktı. Evine götürüp bu koca sokakta yalnız kalmaktan kurtaracaktı.

Sırt çantasını ve ceketini çıkardı, yavru kedi onu tırmalamasın diye kendini ceketi ile koruyacaktı. Kediye yaklaşıp çağırdı, yavru kedi yemek hayaliyle ona geldiğinde denize ağ atar gibi ceketini üzerine attı. Bu kadar kolay başardığına kendi bile inanamadı.

Kediyi yakalarken girdiği aksiyon onun heyecanlandırdı. Kalbi deli gibi atarken ceketin arasındaki yavru kediye zarar vermeden tutmaya çalıştı. Heyecandan ve yavru kedinin kurtulup onu tırmalamasından dolayı korkudan manasız seslerle bağırıyordu. Yavru kediyi iyice ceketin arasına aldıktan sonra çantasının içini açtı.

Yavru kedi havasız kalmasın diye başını açtı. Bağırmayı bırakan yavru kedi Ayça’nın yüzüne garip bir şekilde bakıyordu. Bu bakış Ayça’yı ürküttü. “Korkutucu bakıyorsun. Yüzüne sıçayım der gibi de bakıyorsun. “

Yavru kediyi sırt çantasına koyup havasız kalmasın diye ağzını fazla kapatmadan ters bir şekilde taktı.

Çantayı içindeki yavru kedi ile birlikte göğsünde tutup çantanın kollarını arkadan takmıştı. Yavru kediyi daha fazla sinirlendirmeden korkutmadan eve hızla geldi. Merdivenleri koşarak çıktı.

“Evet, eve geldik.” diyerek çantayı yere koydu, ağzını açtığında yavru kedi ile birlikte kötü bir koku çıktı. Yavru kedi ondan kaçmak için açık duran banyo kapısıyla oraya gitti.

Midesi bulanarak çantasının içine bakan Ayça ağlamaklı bir sesle yavru kedinin arkasından bağırdı. “Gerçekten de *arım der gibi bakıyormuşsun.”

Ama pes etmeyecekti burnunu kapatıp elindeki çantayla yavru kedinin arkasından banyoya girdi. Çıkması saatler sürdü. Sonunda banyo kapısı açıldığında hali içler acısıydı.

Mahşer MidillisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin