21. Bölüm: İnanç

253 75 28
                                    

MAHŞER MİDİLLİSİ
21 . BÖLÜM
İnanç


Bazı mesafelerin onunla birlikte fazla anlamı olur. Bazen de yanında dursa bile bir anlam ifade etmez. Tolga her şeyi yapan kişi Ayça iken neden tavırlı olanın da o olduğunu anlamadı.

Özür dileyip onu kandırmaya çalıştığı için pişman olduğunu söylese, bunu bir yalan olarak bile söylese bir çözüm olurdu. Oysa Ayça bunlara tenezzür etmiyordu, kendi hakkıymış gibi yaptıklarının arkasındaydı.

Yemekten sonra abisi ve yengesi yeni evleri için alacak eşyaları olduğunu söyleyerek kalkmışlardı. Ayça biraz gezmek, sevdiği şehir yoğunluğuna insan kalabalığına karışmak istiyordu. Bunu yalnız başına yapardı ama Tolga'da peşine takıldı.

Ayça'yla yürümek istemesi kıza şaşırtıcı gelmişti. Kafasından ne geçiyor bilmiyordu fakat Ayça bir yoyo oyuncağı değildi. Onu itip geri gelmesini bekleyemezlerdi.

"Neden benimle geliyorsun? Benimle olmaktansa bir yerde yalnız oturup kahve içebilirsin."

Tolga onun sözlerine aldırış etmedi, elleri kolej ceketinin cebinde havanın kararması ile yanan renkli ışıkları izliyordu. Neden onunla yürüdüğünü değil, onun nedenini merak ettiği bir şey sordu.

"Neden beni kandırmaya çalıştın? Arabada zenginlik içinde yaşadığını söyleyen bir kız vardı. O kızın paraya neden ihtiyacı vardı? Yoksa sadece eğlence olsun diye mi?"

Ayça, bir an onun ne kadar zeki olduğunu unutmuştu. Ağzından çıkan her sözü hesaplayıp çözemediği kısımı ona soruyordu. Ne yalan söyleyeceğini düşündü. Sonra neden yalan söylemesi gerekiğini. Bunu için bir neden yoktu.

"Zenginlik içinde yaşadım. Dım, geçmiş zaman. Dikkat et ÖSYM sorar bunları."

Tolga yanlışını çıkardığı soruyu düzeltip tekrar sordu. "Seni, beni dolandırmaya çalışacak kadar fakir durumuna sokan şey neydi?"

Ayça ondan alacağı parayı ev için kullanaktı. Eşyalar alacak, faturaları ödeyecek ve kira süresini uzatacaktı. Ayça gelince bir haftaya dönerim dediği yerde uzunca süre kalmak istemişti. Hemde burada yaşadığı bir hafta sonrasında karar vermişti. Para burada yaşayabilmenin imkanıydı.

Ayça kaldırıma değen adımlarını izlerken cevap verdi. "Ev tutmak için. Babam para vermeyeceğini söyledi, sende iyi bir fırsattın değerlendirmeye çalıştım."

Tolga yalan söylediğini düşündü çünkü Ayça bunu düşünmesine olanak sağlamayan bir durumun içindeydi.

"Benden para almasanda tuttun evi. Demek ki illa beni dolandırman gerekmiyormuş."

Ayça kırık bir tebessüm ile yanından geçtikleri mağazalara bakarken kendi hâline güldü. "Faturalarını ödeyebileceğim meçhul üç aylık bir ev tuttum."

Tolga aklının karışmasına izin vermedi. Çünkü çoğunlukla bunu yapıp tüm bunları zevkle izleyen Ayça, onunla alay ederdi. Ona acımadığını belli etti.

"Paran yoksa ne diye tuttun? Sanki kalacak yerin yoktu."

Herkesin illa kalacak, yatacak ve yiyebileceği bir yer vardır fakat herkesin evi yoktu. Derdinide şifasınıda içinde yaşadığı, başına ne gelirse geri dönebileceği bir yer. Nereye giderse gitsin, durup onu bekleyen... Basit bir yapı ama aslında koca bir sığınağı olsun istemişti. Kendi hali, zorlama ya da dayatmadan uzak bir dünya var etmeye çalıştı.

Mahşer MidillisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin