*Athena- Kafama Göre
MAHŞER MİDİLLİSİ
32. Bölüm
**Kupa**
Bazen büyük sorunlar çıksın isterdim. Ortalık karışsın herkes içinde sakladığı kişiliğini kavgada bastıramayıp ortaya döksün isterdim.Benim bu arzum herkese şeytanca gelirdi.
Oysa samimiyet aradığımı şimdi anladım. Sadece onların içlerini yalansız görmek istemişim.
Saçma... Ben de samimi değildim ki.
Kaybetmek; kazanmanın umudu olunan maçta zordu. Kazanacağını düşünenler kaybedince üzülürdü. Enes hariç diğerleri yenilgiyi kolayca kabullenmişlerdi.
Enes'in sabahtan beridir gergin olmasının nedeni belli olmuştu. Kaybedeceği bir maça arkasında bir sürü arkadaşı ile gelmişti. Onları hayal kırıklığına uğratmış hissediyordu..
Ayça onun gözlerini kaçırdığını ve türbine bakmadığını fark etti. Böyle yapması saçmaydı. Sinilerdi ve kaşlarını çattı. Onlar cümbüşhane şubesinin öğrencisiydiler.
Kaybedenler kulübü olsalar ne olacaktı?
Enes onun arkadaşıydı. Belki de ilk gerçek arkadaşıydı. Aynı kafadan, kafadar bir arkadaş. Bir yerde, lisede sahip olunan arkadaşlığın ömür boyu sürdüğünü okumuştu. Eğer buradan ömrüne katacağı biri varsa o da Enes'ti.
Akif Müdürün gülümsediğini görmek onun tilkilerini kamçıladı. Çiftliği altına üstüne getirdi. Birinciler sıralamada aşağı inse kahırdan ölürdü. Ama onların kaybetmesine seviniyordu.
Ayça'nın yorumu buydu...
Yorduğu ile yargılayacaktı. Oturduğu yerin üzerine çıktı ve uzun saçlarını arkasından dalgalandırıp bir kuş gibi uçarak öne atladı. O tüm kaçışların ustasıydı.
Mahallede en çok kovalanan çocuk hep o olmuştu. Birilerinden, dayaktan ve kavgadan kaçması gerekirdi. Sahanın beş kalın çubuğunun en ortadaki demirine bastı. Üzerinden çevik bir hareketle sahanın içine atladı.
Arkasındakiler şaşkınlıkla ona bakarken derin bir nefes aldı. Kazanmak ya da kaybetmek umurunda değildi. Sadece eğlenmeliydiler. Gözleri radar gibi alanı taradı. Kazanan takıma verilmek üzere kupayı sahanın içine götürdüklerini gördü.
Deli gibi gülmeye başladı. Yaptığı ve yapacağı her şey sadece eğlenmek içindi. Genç bir kız gülümsemek istedi, yıllar sonra bile bu durum değişmeyecekti.
Kaykay ile okula geldiğinde bir gün Enes onun kulaklığını çekmişti. Dinlediği şarkıyı merak edip ondan izinsiz kulağına geçirmişti.
Duyduğu şarkı kulaklarından geçmiş manidar bir gülümseme ile dudaklarına iz bırakmıştı. Samimi ve içten bakışları ile kulaklığı ona geri vermişti. "Tam da senin için yazılmış bir şarkı." demişti. Yüzüne gelen uzun saçlarını geriye attı ve neşeli bir sesle bağırdı. Tam da onun için olan şarkıyı bağırdı.
"Bozuk düzen, öylesine
Takılıyorum kafama göre!"
İnce sesi eline büyük bir tırmık aldı ve herkesin kulağını taradı. Artık ona bakmayan kişilerde ona dönmüştü. Tüm dikkatler üzerindeydi.
Enes kafasını kaldırdı ve sesin geldiği yere kaşlarının kaldırarak baktı. Bir şeyler dönüyordu, dönecekti ve bumerang etkisi ile onlara geri gelecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mahşer Midillisi
Teen Fiction"Dünya mahşer meydanına dönse dahi sonunda ben yine gülümseyeceğim. Benim olayım bu." Artık çözülemez bir sorun haline gelen Ayça, anneannesinin yanına kasabaya gönderilir. Antisosyal olan on dokuz yaşındaki kız için kurulan tüm düzenler, planlanan...