57. Bölüm Tilki Boğan Kurt

84 18 3
                                    

Mahşer Midillisi
57. Bölüm
Tilki Boğan Kurt

Katlanmak zor gelebilir ama
biteceğini bildiğin acıyla
mücadele etmek kolaydır.

Biraz büyüyünce geçmeyecek
sıkıntılara, yakanı bırakmayacak
dertlere sahip oluyorsun.

O zaman biten sen oluyorsun.
Geçmeyen acılar seni kendinden
vazgeçiriyorlar.

Yavaş adımlarla kaldırımda yürürlerken ilçe otobüslerinin kalktığı durağa doğru gidiyorlardı. İstikamet öyleydi. Murat'ın telefonu çalmaya başladığında umursamadı bile sadece kapatma tuşunu basıp aramayı reddetti.

Konuşmanın kârının anlamak ve anlaşılmak olduğunu düşünüyordu. Eğer zarara uğrayacaksa bunu yapmasına gerek yoktu.

Ayça üzerinde biraz düşününce garipsedi. Eğer izinsiz geldiyse yakalanmış olması onu korkuturdu. Ama gayet rahattı. Bu saate burada olmasına ise ailesi izin vermezdi.

İki ihtimalde boş çıkınca Ayça ona dik dik baktı.
"Sen evden kaçıp mı geldin?"

Murat omuz silkti. Tam olarak öyle söylenemezdi. "Öyle bir şey." Ama evden gizli saklı kaçmamıştı. Tam tersi kapıyı büyük bir gürültü ile çarparak çıkmıştı. "Bir küçük evi terk etmiş olabilirim." diyerek önemsizleştirdi.

Kendi haline gülüyordu.

Ayça hayretle ona dönüp adımlarını durdurdu. Bu söylediği öyle basit bir durum değildi. Umursamaz tavırlar sergilemesi durumu önemsiz kılmıyorum.

"Dökül bakalım."

Murat yürümeye devam edip arkasında kalan kıza omuz silkti. "Anlatmak istemiyorum." Kararlı hali daha da garipti. Dert yanmak bile istemiyordu. Eskiden sızlanıp dururdu.

Ayça hemen onun yanına koştu. Evi terk ettiyse muhtemelen büyük bir kavga yaşamıştı. Sözünden çıkmadığı babasına rest çekmek ve onunla kavga etmek Murat'ı üzdüğü için bu konuda konuşmak istemiyor olabilirdi. Bu yine de sorunlarını ortadan kaldırmış değildi.

"Ee nerede kalacaksın?" Gerçek bir ilgi ve endişe ile soruyordu. Belki evi terk eden Ayça olsa kendi başının çaresine bakardı ama Murat öyle biri değildi. Hayatı konfor ve başkaları tarafından planlı düzenlendiği için rahattı.

Murat yapacak bir şeyi olmadığını biliyordu. Parası ya da evinde kalabileceği bir tanıdığı yoktu. Duygusal davranarak aptallık edecek biri değildi. Mecburdu.

"Eve döneceğim."

Ayça kaşını kaldırdı. "Hani evi terk etmiştin."

"Evi terk etmiş olabilirim dedim, terk ettim demedim. Hem kalacak bir yerimde yok."

Onu küçümseyip alay edebilirdi. Ama genç adam haklıydı. Çocukluk yapacak zamanı yoktu. Sınav yaklaşıyordu ve kendine yeni bir yaşam kurmak için yaşayacağı sıkıntılara dayanamazdı.

Ayça bunu herkesten iyi biliyordu. Para sıkıntısı çektiği günlerde Murat'ın eve geri dönmesinin mantıklı olacağını düşündü. İçinden bir ses onu desteklemek ve haklı mücadelesinde yardım etmek istiyordu. Böyle kolay pes etmek zavallılara göreydi. Elinden gelen tek bir yardım olabilirdi onu da zaman ve aralarındaki bağ tüketmişti.

"Bende kal derdim de." deyip iç çekti. Belki hâlâ sevgili olsaydılar bu gayet kolay olurdu. Ama artık bu teklif çok yanlış ve abesti. Ayça'nın yeni sevgilisi vardı ve eski sevgilisi ile aynı evde yaşayamazdı.

Mahşer MidillisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin