Mahşer Midillisi
47. Bölüm
Sanırım SevgiliEn güzel rüyanın hiç kabus görmemek olduğunu anladığında baya büyümüş olursun.
Artık büyük heyecanların yerine bitik olmayan bir hayatı dilemek yetişkinlik adımlarından ilkidir.
O adımı atarken başına gelenler ayaklarının acısından daha zordur.
Bazen insanları bir eşya gibi yerli yerine koymak ister kişi. Kendi düzenlemesi ve istediği gibi olması huzura erdirir.Sakin ve serin.
Bazen hayatın tüm eğlencesi orada olabilir. Kim kahkaha atarsa atsın bazen eğlenceli sohbetin kıkırdaması daha haz verir.
Kahvaltı masasının ortasında pastırmalı bir menemen vardı. Köy usulü serpme kahvaltı ile renkli ve yeşillik dolu bir kahvaltıydı.
Göktuğ diğerleri gibi iştahla yemeğe odaklanamamıştı. Gözü karşısında yeğeni ile birlikte oturan Tolga'daydı.
Onu sorguya çekmek için an kolluyordu. Bunu fark eden Ayça kalkan görevi görmek için tetikteydi. Bu iyiliği Tolga'ya isteyerek yapıyordu.
"Ee okul nasıl gidiyor?" diye konuşma başladığında Göktuğ gözlerini avına kilitlemiş bir kartal gibi Tolga'ya bakıyordu.
Yeğeni hakkında o kadar sızlandıktan sonra onunla birlikte olması aklını kurcalıyordu.
Ayça hızla ağzındaki lokmayı yutup cevaba yetişti. Sırıtarak, ciddiyetsiz üslubu ile konuştu.
"Yuvarlanıp gidiyor be abisi."
Göktuğ kaş göz edip ona kızdı. Konuşmaya atlamasını istemiyordu. "Sana sormadım kızım." Sesindeki itinalı baskı geri adım attırmaya yeterdi.
Onların bu kargaşasını Cem ağzına attığı domatesi yerken keyifle izliyordu. 'Birbirinizi yiyin.' der gibi rahattı ve orta yolu bulmaya çabalamıyordu.
Tolga elindeki çay bardağını masaya bıraktı. Böyle işlere girmek istemezdi. Sadece basit bir oyun diye düşünmüştü. Söz ile yerine getirebileceği bir iş olabilirdi en fazla. Sadece sevgiliyiz derdi ve biterdi diye tahmin etmişti.
Fakat şimdi kendini beğendirmesi gereken sevgili kılıfının içinde fır dolanıyordu. Peki der gibi başını eğip cevapladı.
"Şu an çalışma takviminin ilerisindeyim. Sınava kadar birçok konuyu tekrar edip eksiklerimi kapatabilirim. Soru çözümü için fazlaca zamanım olacaktır." Bu bilgiyle artık ne yapacaksa, onu sorguya çekecek adama uzun cevabı ile korkmadığını gösterdi.
Ayça yeniden araya girdi. "Meali: İyi gidiyor." Uzatmasına gerek yoktu. Çünkü Tolga cevap verdikçe amcasının daha derin sorular soracağını biliyordu.
"Peki hedefin neresi? Ne olmak istiyorsun?"
Ayça tıkınırken güldü. "Birinci." Çok hırslı biriydi ne olacağının bir önemi yokmuş gibi sadece en yukarıda, zirvede olmak isteyecek biriydi. Tolga üzerine gülen kıza dönüp kaşını kaldırarak baktı. Onun tarafını tutma ve savunma işini erken bırakmıştı.
Ayça 'ne bakıyorsun!' der gibi kaşlarını kaldırdı. yanlış bir şey söylemediğinden emindi. "Ne? başka bir planın mı var?" diyerek doğruluğunda ısrar etti.
Tolga diğerlerini unutup ona laf yetiştirmek istedi. "Var elbette." Herkesi kendi gibi zannetmesi sinir bozucuydu.
Göktuğ sinsice araya girdi. Sakin sesi ile birbirlerine girmeden ağzından laf almaya çalıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mahşer Midillisi
Teen Fiction"Dünya mahşer meydanına dönse dahi sonunda ben yine gülümseyeceğim. Benim olayım bu." Artık çözülemez bir sorun haline gelen Ayça, anneannesinin yanına kasabaya gönderilir. Antisosyal olan on dokuz yaşındaki kız için kurulan tüm düzenler, planlanan...