Bu hikayeyi okuyan ortalık karıştan Mahşer Midillileri 30. Bölüme gelmiş bulunuyoruz. Şu an az okuru olan bir kitap olsa dahi sizlerin ilgi ve sevgisiyle bence çok güzel yerlere gelecek. Benimle olanlara teşekkür ederim. Hadi ortalığı karıştıralım.
Mahşer Midillisi
30. BölümBelki vardır bir yer... Herkesin aradığını bulduğu ve kaybolanların bile yalnız ve terk edilmiş hissetmediği bir yer... Çoktan talan edilmişse ve yok edilmişse o yer bu kesinlikle sevilmeyen çocukların kırık kalplerinin intikamıdır.
Ayça öğleden sonraki dersler bittikten sonra herkes etütte geçerken pusuya yatmış gibi Tolga'yı bekledi. Ellerini arkadan bağlamış durduğu yeri ayakkabısının ucu ile eşmeye çalışırken etrafından gelip geçenlere bakıyordu. Çantasına kitaplarını sıkıştırarak yürüyen Tolga'yı görünce hemen onun yanına gitti. Önünü keserek yolunun üzerine zıpladı.
"Hafta sonu planın ne?"
Tolga, başını kaldırıp ona baktıktan sonra güldü. Dünkü konuşmaları da bu soru ile başlamıştı ve sonunda Ayça'nın sinirini bozmuştu. Şimdi onun bu soruyu intikam almak için ön ayak yapacağını düşünmüştü.
"Ne yaptın yemedin içmedin ertesi gün ben buna nasıl laf sokarım diye düşündün şimdi yanıma mı geldin?"
Ayça ellerini göğsünden birleştirdi ve onu teşhis koymak isteyen bir doktor gibi inceledi. Karara vardığında ise metanetli kalmasını diler gibi elini onun omzuna koydu.
"Senin sorunun şu Tolga. Sen salaksın."
Tolga bu alayına sinirlenmedi gülümsedi ve onun gibi dostane bir şekilde elini omzuna koydu. "Bana bunu diyende sensin."
İkisi de ellerini çektiklerinde Ayça ciddileşti. Şakasız sordu ve aynı şekilde cevaplamasını diledi. "Ciddi ciddi soruyorum. Yarın boş musun?"
Tolga kolundaki çantasını düzeltip bu soruyu sormasının abesliğini küçük gördü. Tolga her zaman ders çalışır ve sınav için hazırlanırdı.
"Ben senin gibi bir insan olmadığım için zamanı güzel değerlendirmek ve planlamak-"
Onun uzun uzadıya akıl veren konuşmasının kokusu Ayça'yı boğdu ağzını kapattı. Tolga buna şaşıp kalırken Ayça avucunun altında hareketsiz dudakların sessizliği ile sözü eline aldı.
"Sus. Allah aşkına sen bu aralar neden bu kadar konuşuyorsun? Yarın birlikte takılalım."
Teklifini emri vaki ile ona kabul ettirmek istedi. Tolga kaşlarını çatıp dudaklarını hareket ettirerek boğuk çıkan sesiyle bir şeyler dedi. Ayça onun ağzını kapattığını unuttuğu için anlayamadı.
"Ne diyorsun duymuyorum ki?"
Tolga öylece durup ona karşı gelmezken elini dudaklarının üzerinde unuttuğunu fark etti. Yavaşça onun elini tutup ağzından çekti.
"Elini çeksen duyarsın." Ayça bunu unuttuğuna şaşırırken komik gelen duruma gülümsedi. Tolga onun neden böyle bir teklif yaptığını bilmiyordu. Fakat nedeni ne olursa olsun onun oyunlarına katılamayacak kadar meşguldü.
"Sınava bu kadar zaman kala günümün birini hiç edip sana vereceğimi nereden çıkardın?"
Ayça hâlâ daha onun tuttuğu elini sertçe çekti. Donuk gözlerle bakarken dişlerini sıkıp boyun damarlarını belirginleştirdi. Biraz sakinleşince hemen içindeki düşünceleri ona söyledi.
![](https://img.wattpad.com/cover/260014930-288-k170748.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mahşer Midillisi
Teen Fiction"Dünya mahşer meydanına dönse dahi sonunda ben yine gülümseyeceğim. Benim olayım bu." Artık çözülemez bir sorun haline gelen Ayça, anneannesinin yanına kasabaya gönderilir. Antisosyal olan on dokuz yaşındaki kız için kurulan tüm düzenler, planlanan...