Mahşer Midillisi
Bölüm 54:
Cehenneme ÇevirmekYıkıcı etki hayal kırıklığı ile
desteklendiği zaman facia olur.Etkisi azaltmak imkansız
bir hale gelebilir.Ama yine de su alan gemiden
avuçlarla bile su denize
geri atılmaya çalışılır.İnsanla hayatlarında dönüm noktaları ya da dibe vurdukları hatta yükseldikleri bir zaman olduğunu düşünür.
Ufku olmayan denizde yaşayanlar, sığ bir gölde bocalayanlar ve karanlıkta sıkışmışlar yerlerini terk etmedikleri halde kendilerini çalkantıda hissederler.
Tolga lavaboya gittiğinden beridir on beş yirmi dakika geçmişti. Başını uzatarak lavabo tarafına bakarken huysuzluk etti.
"Nerede kaldı?"
Arkasından yaklaşıp masayı toplamak için gelen Murtaza birden ortaya çıkmış gibi gelince onu korkuttu. Adam gayet keyifle sırıtıyordu. Bir süredir burada yalnız oturduğunu biliyordu.
"Belki ödemeden kaçtı? O zaman sana nah iadesinde bulunurum." Bunu büyük bir zevkle yapardı.
Ayça onu itip gerileyerek ayaklandı. "Gider bakarım."
"Sende kaçma da."
Ayağa kalktığında kafenin sabiyle konuşup düşüncelerine daldığından beridir unuttuğu Murat'ı yerinde göremedi. Masayı toplayan adamın koluna vurup tek başına oturan Rabiya'yı gösterdi. "Benim ex ne zamandan beridir yok?"
Murtaza onu bilgilendirirken gerginliğinden zevk alacakmış gibi yüzünü inceleyerek konuştu.
"Yeni, tuvalete girince o da arkasından gitti."
Ayça'nın içini korku sardı. Uzun süredir sesleri çıkmadığına göre bir şey yolunda gitmiyordu. Murat'ın sinirlerine hakim olamayıp hıncını Tolga'dan çıkarmış olabileceğini düşündü. Ona vursa bile karşılık vermeyecek sevgilisi için endişelendi.
Koşarak gidip erkekler tuvaletinin kapısını çaldı. Aslında direkt girmek istiyordu ama kafenin sahibine karşı bir yanlış daha yapmak istemiyordu. Eğer içerde başka bir müşteri daha varsa ve rahatsız olursa mekanın sahibine söylerdi.
"Beyler sırada bekleyenler var. Acele edelim lütfen." Kapıyı çalıp sesini duyan ikiliden birinin cevap vereceğini biliyordu. Beklediği de oldu, birkaç dakika sonra Tolga dışarı çıktı.
"Ayça! Erkekler tuvaletinin önünde ne yapıyorsun acaba?" Gayet sakin ve normaldi. Ayça onun üstüne başına bakıp kavga kalıntıları aradı ama elle tutulur bir şey yoktu. Hatta gayet normal olduğu yüzünden belliydi.
"Bir türlü gelmeyince." diyerek onun arkasından erkekler tuvaletine bakındı. Murat'ın içeride ne yaptığını merak ediyordu.
Tolga onun hareketlerinden şüphe duydu. Fazla geciktiğini ve Ayça'nın aklında bir senaryo oluşturduğunu anladı. İçini rahatlatmak için elini sırtına koyup sıvazlarken neler olduğunu anlattı.
"Murat'ı midesi kötüydü. İyi olana kadar yanında bekledim."
Birlikte masaya geri dönerlerken Ayça yüzünü buruşturdu. Yalan olsa kokusunu alırdı elbet. Ama doğru olmasa yalan söylemesinden daha garip geldi. Aklından başka şeyler geçirmişti.
"Bende dedim şimdi birbirlerine girmiş benim için kavga ediyorlardır."
Tolga onu durdurup yüzüne baktı.
"Senin için niye kavga edelim?" Sevgilisinin yüzünü ellerinin arasına aldı. "Sen zaten benim sevgilimsin." Yüzüne yaklaşıp burnunu onunkine sürttü. "Bu yüzden biri ile mücadele edecek değilim." Alnına sulu bir öpücük kondurdu. Nispet yapar gibi kendiyle övündü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mahşer Midillisi
Teen Fiction"Dünya mahşer meydanına dönse dahi sonunda ben yine gülümseyeceğim. Benim olayım bu." Artık çözülemez bir sorun haline gelen Ayça, anneannesinin yanına kasabaya gönderilir. Antisosyal olan on dokuz yaşındaki kız için kurulan tüm düzenler, planlanan...