10. Bölüm: Zıtlık

389 93 25
                                    

Mahşer Midillisi
10. Bölüm Zıtlık


Yavaş yavaş tüm taşlar yerine koyuluyormuş ve o gerçek kimliğine kavuşuyormuş gibi hissediyordu. Artık her şey onun için oyun parkına dönmeye hazırlanıyordu.

Tolga her ne kadar sessiz olmasını tembihlese de dayanamadı. Zaten test cevaplarını kontrol etmenin bu kadar ciddiyet gerektirmesi saçmaydı.

Kutu kolası bitince etrafa baktı. Sakin bir çay bahçesiydi, oturanların çoğu aileydi. Kimsenin ona bakmadığını görünce boş kola kutusunu oturduğu çardaktan yan taraftakine fırlattı. İstediği gibi bir atış olamamıştı, oradaki masada dursaydı başarılı sayacaktı ama yuvarlanıp gitmişti.

Can sıkkınlığı ile onun çözdüğü soruları dedektiflik titizliğinde kontrol eden Tolga ile sohbet etmek istedi.

Gelin hamamı denen olayın sadece kızlar için olduğunu biliyordu. Sırf ona bulaşmak için sırıttı. "Gelin hamamı olacak, sende gelecek misin?"

Tolga sinirle testin arasına kalemini koyup kapattı. Ayça onun söyleyebileceği kelimeyi bilebilirdi.

"Dur tahmin edeyim, çok komiğim."

Tolga'nın takılacağı son şey hamam esprisi olabilirdi. Şu an kaderini bağladığı kızın dersleri ile ilgileniyordu. Eğer Ayça belirli bir başarı sağlamazsa tüm şanslar elinden gidecekti. Her şeyin ona bağlı olması yetmiyormuş gibi Ayça dersleri kötüydü. Çözdüğü soruları kontrol ettiğinde hayal kırıklığına uğradı. Pes etmeyi bile düşündü, çünkü Ayça imkansız olasılık gibi bir seçenekti.

Bir de karşısında eğlendiğini görünce dayanamayıp sinirle çıkıştı.

"On sorunun sekizini yanlış yapmışsın. Hiç zahmet etmeyip ikisini de boş bırakmışsın."

Ayça onun kızmasına alınmadı, yüzündeki gülümseme silinmedi.

"Neden denemede sonuncu olduğu mu anladın yani?"

"Yok, sen ümitsiz vakasın. Kesinlikle senden olmaz!"

Artık her şey için geç sayılırdı. Çünkü Ayça onun zayıflığını görmüştü ve kâr getireceği için peşini kolayca bırakmayacaktı.

"O zaman merkezdeki okulu unut. "

Tolga saçlarını sert bir şekilde karıştırdı. "Of! Allah kahretsin!" Sonra başının ellerinin arasına alıp dirseklerini masaya dayadı.

Saçları birbirine girerken Ayça ona dikkatlice baktı. Onun aslında eğlenceli bir çocuk olduğunu düşünüyordu. Sadece düşünmekle kalmıyordu, eğlenceli biri olduğuna emindi. Fakat konu ders ve okul olunca Tolga; itici ve hırs sahibi birine dönüşüyordu.

Ayça onun hedefe bu kadar odaklı olmasının nedenini tahmin edemiyordu. Onu rahatlatmak için karışmış saçını okşayarak düzeltti. Üç yaşındaki bir çocuğun ağlamasını dizginliyor gibi görünüyordu.

"Tamam. Sakin ol, kovboy. Hem niye bu kadar önemli ki o lise? Müdürün çalışma planını herkes övüyor. "

Aslında bu plandan vazgeçmesini istemiyordu. Çünkü merkezdeki liseye gitmek istemesi Ayça'nın cebine para girmesi demekti. Fakat merak ettiği için ağzından laf almaya çalışmıştı.

Tolga ellerini indirdi ve dik durdu. Konu Müdür olunca tepki vermeden duramadı.

"Sen, kendi oğlun varken başkasını birinci yapar mısın? O da yapmak istemiyor. Ben daha çok çalışmam gerek derken adam bana biraz dinlenmelisin diyor. Sende gelmiş onun çalışma planı diyorsun, saçmalık."

Mahşer MidillisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin