Mahşer Midillisi
6. Bölüm
Bakacak Yön
Güneşin ışıkları daha sevecenliği ile ısıtmamıştı. Sabah diriliği denen o saf güç kimisine tesir etmiş kimisine uğramadan geçmişti. Fakat Ayça her gün için aynı enerjiyle kalkmayı ve ilk işi olan giyim ile bakımı severek yapıyordu.Saçlarını tepeden dağınız bir topuz yapmış. Her zaman ki bakımına bugün daha bir özen göstermişti. Yeni çantasının rengi ile spor ayakkabılarını uydurmuştu. Bu sefer o Mustafa'yı okula giderken yakaladı.
Sürekli okulun kavşağında birbirlerine rastlıyordular. Pek rastlantı değildi aslında ilk gelen bir sonrakini bekliyordu. Okula birlikte gidip günün ilk kritiğini yapmayı adet edinmeye başladılar.
Ayça kaç gündür sessiz sakin ve içine kapanıkken şimdi neşe saçıyordu. Mustafa bunu fark edip sormaya kalmadan Ayça telefonunu onun yüzüne uzattı.
"Al bakalım."
Mustafa yüzünü buruşturarak açık ekrandakini anlamaya çalıştı. "Bu ne?"
Sorguladığı şey bir instagram hesabıydı aslında, sadece iki üç takipçisi olan hiçbir gönderisi bulunmayan boş bir hesaptı.
Ayça telefonunu onun eline bıraktıktan sonra önüne geçti. Geri geri yürürken heyecanla anlattı.
"Bu Kıvırcık, tüm liselilerin aklını başından alan gıybet sayfası ve liseler arası dedikodu sayfası."
Mustafa gözlerini devirdi. Hiçbir manası yoktu bunun, ne diye böyle heyecan içindeydi bilmiyordu. Ama bu kadar ilgili olduğuna göre kesin parmağı vardı.
"Bunu sen mi açtın?"
Ayça gülümseyip, ellerini bir büstü sergiler gibi çenesine koyarak kafasını özgüvenle kaldırdı. "Evet. Dehamı öveceksen sonraya sakla."
Mustafa geriye doğru yürümeye devam ederse çok geçmeden düşeceğini bildiği arkadaşının kolundan tuttu. Onu çevirip yoldan düzgün yürümesini sağladı.
"Tamda ne kadar malsın diyecektim. Kim takip eder bunu?"
Ayça moralini bozmadı ve ona kızmadı, destek olabilecek tek kişiyi kaybedemezdi. Telefonunu alıp gitmekte oldukları okul binasını gösterdi.
"Rekabet ve sıralama sever pek değerli lisemiz ve diğer ilçelerdeki liseler ve hatta merkezdekiler."
Kendi bilmese de Ayça, böyle işleri basite indirgeyebildiği için kolay görüyordu. Bir konuyu öyle uzun uzadıya tüm detayları ile hesaplamazdı. Ama Mustafa onun gibi değildi. Bu gibi işleri okuldakilerin küçük gördüğünü biliyordu. Onun sınıfındaki bir çok öğrenci yaptıkları sosyal medya paylaşımlarında ya bir başarıyı övüyor ya da beceremeyenleri yargılıyorlardı.
Ay'a roket mi gidecek? Hemen alkış emojisi, tebrik ve taktir tweetleri, bilime olan bağlılığın devamı için motive edici bir kaç gönderi paylaşımı...
Biri yeni aldığı arabasını mı paylaşmış? Görgüsüz, sanırsın arabayı o yapmış, aklı araba önünde poz vermeye yeten araba yapmakta yetersiz insan, gösteriş budalası gibi yargı dolu yorumlar...
Hepsi daha on sekiz, on dokuz yaşlarındaydı ama hepsinin yaşı yargılamaya yetiyordu. Daha hayatın en başında durmuş onlardan öncekileri beğenmiyorlardı. Çoğunlukla onlara benzemeyeceklerini düşünüyorlardı. Herkesten farklı olacaktılar, düşünceleri böyleydi.
Çocukken herkes süper kahramandı. Önemli olan büyüyünce çocukluğumuzun gurur duyabileceği bir kahraman olabilmekti.
Mustafa istemese de başkalarının düşünceleri ile hareket etmeye devam etti. Çocukluğundan beri toplumun bir parçası olmak onu güvende hissettirirdi. Bu yüzden toplum psikolojisi onun için çok baskındı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mahşer Midillisi
Genç Kurgu"Dünya mahşer meydanına dönse dahi sonunda ben yine gülümseyeceğim. Benim olayım bu." Artık çözülemez bir sorun haline gelen Ayça, anneannesinin yanına kasabaya gönderilir. Antisosyal olan on dokuz yaşındaki kız için kurulan tüm düzenler, planlanan...