Zümrüt Prens

Felsefe Taşı ve Yasak Orman

"Yani anlayacağınız siz haklıymışsınız. Paketin peşinde olan kişi Profesör Snape'miş."

Harry, Noel tatili bitip Hermione ve Draco Hogwarts'a dönünce onlara yaşadığı olayı anlatmıştı hemen.

"Sana daha önce söylemiştik Harry. Seni öldürmeye çalıştığını söylediğimizde bize inanmamıştın. Bak, gördün sen de gerçekleri."

Hermione, haklı çıkmanın verdiği gururla konuşurken Draco hâlâ olayın şokunu atlatamamıştı.

"Hâlâ inanamıyorum Profesör Snape'in böyle bir şey yaptığına."

"Şaşıracak zamanımız yok. Biz hâlâ içerideki paketin ne olduğunu bilmiyoruz. Profesör Snape de Fluffy'yi geçmenin yolunu bilmiyor. Bu yüzden elimizi çabuk tutsak iyi olacak." diye konuştu Harry.

Hermione de "Sen şu aynadan vakit bulup zaman ayırabilirsen buluruz belki de!" diyerek kızdı Harry'ye.

Harry, onlara Kelid Aynası'ndan bahsetmişti. Hatta aynı gün Ron'u da götürdüğünde ona ailesini göstermek istiyordu ama Ron bambaşka şeyler görmüştü. Öğrenciler Başkanı ve Quidditch kaptanı olduğunu, Ev Ve Quidditch kupasını kazandıklarını falan görmüştü.

"Kusura bakma Hermione, haklısın! Bundan sonra Nicolas Flamel konusuna daha çok önem vereceğim."

Ama bunları onu yatıştırmak için söylemişti. Draco da bunu biliyordu. Yine de Harry'ye bir şey belli etmeme kararı almıştı.

Harry akşam olduğunda görünmezlik pelerinini alıp yine Kelid Aynası'nın bulunduğu odaya gitti. Aynanın karşısına oturup ailesini izleme başladı.

"Eee - demek yine geldin, Harry?"

Harry korkuyla nefesini tutup sesin geldiği tarafa baktı. Duvarın dibindeki sıraların dibinde Albus Dumbledore oturuyordu.

"Sizi - sizi görmedim, efendim."

"Görünmez olmak görme gücünü de azaltıyor galiba," dedi Dumbledore. Harry onun gülümsediğini görünce rahatladı.

"Demek sen de, senden önceki yüzlerce kişi gibi Kelid Aynası'nın yarattığı mutluluğu buldun."

"Adının bu olduğunu bilmiyordum efendim."

"Ama özelliğini anlamışsındır."

"Şey - ailemi gösteriyor bana -"

"Ron'u da Öğrenciler Başkanı olarak gösterdi."

"Nereden biliyorsunuz?"

Dumbledore, yumuşak bir sesle, "Görünmez olmak için bir pelerin gerekmez bana," dedi. "Şimdi söyle bakalım, Kelid Aynası ne gösteriyor bize?"

Harry başını iki yana salladı.

"Ben söyleleyim. Dünyanın en mutlu insanı, Kelid Aynası'nı sıradan bir ayna gibi kullanan insandır, ona bakınca kendini olduğu gibi görür. Anlatabildim mi?

Harry, biraz düşündü ve "Bize istediklerimizi mi gösteriyor efendim?" diye soru yöneltti.

Dumbledore, "Hem evet, hem hayır," dedi usulca. "Bu ayna, yüreklerimizin derinliklerinde yatan arzuları, istekleri gösterir bize. Aileni hiç tanımadıpın için sen aileni görüyorsun. Kardeşleri tarafından ezilen Ronald Weasley, kendilerini onlardan üstün görür. Ama ayna bizi bilgiye, doğruya götürmez. Gösterdiklerinin gerçek olmadığını bilmeyenler onun önünde eriyip gitmişlerdir ya da akıllarını karıştırmışlardır."

"Bu yüzden yarın başka bir yere taşınacak. Senden onu aramanı istemiyorum Harry. Beni anlıyorsun değil mi?"

Harry olumlu anlamda başını salladı. Dumbledore da ona gülümseyerek "Hadi şimdi eşsiz Pelerin'i sırtına geçir, yatağına git." dedi.