Zümrüt Prens

Ateş Kadehi

Hogwarts öğrencileri merdivende Durmstranglıların arkasında sıra olurlarken, Ron nutku tutulmuş bir edayla, "İnanmıyorum!" dedi. "Krum, Harry! Victor Krum!"

"Tanrı aşkına, Ron, sadece bir Quidditch oyuncusu," dedi Hermione.

Harry de Hermione'ye destek çıkarak "Aynen Ron, neden bu kadar abartıyorsun? Alt tarafı bir Quidditch oyuncusu."

Ron ikisine kulaklarına inanamıyormuş gibi bakarak, "Sadece bir Quidditch oyuncusu ha?" dedi. "Hermione, Harry - o dünyanın en iyi Arayıcılarından biri! Hâlâ öğrenci olduğundan haberim yoktu!"

Harry de yalandan tripli bir sesle "Benimle tanışırken bu kadar heyecanlanmamıştın." dedi. "Oysa beni bütün büyücülük dünyası tanıyor."

Harry'nin bu sözlerine Cygnus kahkaha atarken bir kaç kişi ve Profesör McGonagall onlara döndü. Harry de Profesör McGonagall'ın sert bakışlarını görünce "Benim suçum profesör." dedi. "Komik bir şey söyledim de."

İki heyetin de gelmesiyle birlikte herkes büyük salondaki masalarına geçti. Durmstrang öğrencileri Slytherin masasına doğru ilerlerken Harry ayağa kalktı.

Onun ayağa kalktığını gören Krum, bozuk aksanıyla "Kalkmana gerek yoktu." dedi. Harry de buna cevap olarak "Yok, biz zaten Gryffindor masasına geçeceğiz. Siz keyfinize bakın. Tekrardan hoş geldiniz! Haydi Cygnus!" dedi ve Krum ile el sıkıştı.

Harry, Cygnus ile beraber Gryffindor masasına doğru yürüdü ve Lily ile Ginny'nin karşısına oturdular. Bütün Gryffindorlular onların buraya oturmasının şaşkınlığını yaşıyordu. Harry onların şaşkınlığını gidermek için konuştu:

"Durmstrang öğrencileri bizim madamıza oturdukları için gelelim dedik. Hem yabancısı da sayılmayız."

"Krum ile ne konuştunuz?" diye heyecanla sordu Ron. Harry de onun bu heyecanıyla eğlenmeye karar vererek "Senin onunla tanışmak istediğini, isterse yatağında ona da yer açabileceğini söyledim." cevabını verdi.

Herkes Harry'nin lafıyla kahkaha atarken Ron kıpkırmızı oldu. Harry kırkırdayarak Lily ve Ginny ile konuşmaya başladı. Dumbledore ayağa kalkınca da tüm salona sessizlik çöktü.

"İyi akşamlar, hanımlar beyler, hayaletler ve -hepsinden önce- konuklar," dedi Dumbledore, yabancı öğrencilere gülümseyerek. "Hepinize Hogwarts'a hoş geldin demekten büyük memnuniyet duyuyorum. Umarım burada konuğumuzken hem rahat, hem de hoş vakit geçirirsiniz."

Beauxbatons öğrencilerinden biri alaylı alaylı gülünce Hermione ona iğrenmiş bir bakış atarak, "Kimse seni burada zorla tutmuyor!" diye fısıldadı.

Dumbledore, "Turnuva şölenden sonra resmi olarak başlayacak," dedi. "Şimdi hepinizi yemeye içmeye davet ediyorum, evinizdeymiş gibi davranın!"

Yerine oturdu. Harry, Karkaroff'un hemen öne eğilerek onunla konuşmaya başladığını gördü.

Önlerindeki tabaklar her zamanki gibi yemekle doldu. Mutfaktaki ev cinleri sınır tanımamıştı anlaşılan; Harry'nin önünde o güne kadar gördüğü en zengin menü diziliydi. Üstelik aralarında yabancı mutfaklara ait olduğu belli olan yemekler de vardı.

Ron büyük bir tabağı işaret ederek "O da ne?" diye sordu. Tabağın içinde bir tür kabuklu deniz hayvanı yahnisi vardı.