Deli Göz Moody ve Affedilmez Lanetler

251 31 1
                                    

Günler geçse de Turnuva haberinin getirileri hâlâ yerli yerindeydi. Okuldaki herkes Turnuva'dan başka bir şey konuşmuyordu. Üst sınıflar kendi aralarında katılıp katılmayacaklarını tartışırlarken Harry'nin aralarında favori belirlediği biri vardı. "Cedric Diggory!"

Geçen sene Hufflepuff ile Slytherin arasında gerçekleşen maçtan sonra her ne kadar kaybeden tarafta olsa da Harry'yi hastane kanadında ziyaret etmiş, geçmiş olsun dileklerini ilettikten sonra bir de maç için tebrik etmişti. O günden sonra her karşılaştıklarında sohbet ediyorlardı. Harry onun zekasına ve gücüne güveniyor, Hogwarts'ı Turnuva'da onun temsil etmesini istiyordu. Bu yüzden de onu gördüğünde sürekli baskı uyguluyor, Turnuva'ya katılması için ikna etmeye çalışıyordu.

"17 yaş sınırı gerçekten iyi oldu." dedi Hermione. Turnuva ve ölüm riski onun gözünü gerçekten korkutmuştu. "Açıkçası senin katılmandan çekiniyordum Harry."

Hermione'nin sözleri üzerine Harry güldü ve "Cygnus'a da söylediğim gibi, katılmayı yaş sınırı gelmeden önce de düşünmüyordum. Zaten yeterince dikkat çekiyorum, bir de katılıp hakkımda konuşulanları arttıramam."

Hermione de "Yine de sınırı olmayan bir pervısızlığa sahip olduğun için senden her şey beklenir." diye konuşarak düşüncelerini belirtti.

"Eee," dedi Harry, "babamın ve vaftiz babamın kim olduğu düşünülünce böyle olmam kaçınılmaz oluyor."

Cygnus, Harry'nin bu sözlerine kahkaha atarken Hermione ve Lily gözlerini devirdi. Ron ise yemek yemekle meşgul olduğu için pek konuşulanlarla ilgilenmiyordu.

"Bugün sizinle ortak Karanlık Sanatlara Karşı Savunma var." dedi Cygnus, Hermione'ye bakarak. "Gerçekten Deli-Göz'ün nasıl bir ders vereceğini merak ediyorum. Fred ve George sürekli müthiş olduğundan bahsediyorlary."

"Remus gibidir umarım." diye söze girdi Harry. "Gerçi Dumbledore'un da arkadaşı olduğuna göre beklentim yüksek. Bill de bayağı övmüştü adamı."

Cygnus tekrar söze girerek "Görürüz şimdi nasıl olsa." dedi. "Haydi daha fazla beklemeden gidelim, yoksa geç kalacağız. O adamla ters düşmek istemem."

Cygnus'un sözlerini hepsi onayladıktan sonra hep beraber Karanlık Sanatlara Karşı Savunma sınıfına gittiler. İçeriye girdiklerinde daha Moody ortalıkta görünmüyordu. Bir, iki dakika bekledikten sonra o da sınıfa girdi. Onun girişiyle herkes suspus oldu.

"Kaldırabilirsiniz onları." diye homurdandı, gürültüyle masasına gidip oturarak. "Kitapları diyorum. Onlara ihtiyacınız olmayacak."

Moody bir yoklama defteri çıkardı, uzun, kır düşmüş gri saçını çarpık ve yaralı yüzünün önünden çekti ve isimleri okumaya başladı. Normal gözü listede düzenli bir şekilde aşağı doğru iniyor, sihirli gözü ise dönüp duruyor, cevap veren öğrencilere odaklanıyordu.

Son öğrenci de orada olduğunu belirttikten sonra, "Pekala," dedi Moody, "bu sınıf hakkında Profesör Lupin'den mektup aldım. Karanlık yaratıklarla baş etme konusunda bayağı etraflı bir temel eğitim almışsınız - Böcürtleri, Kırmızı Kafaları, Hinzıpırları, Garkenezleri, Kappaları ve kurtadamları işlemişsiniz, öyle değil mi?

Sınıftan onaylama niteliğinde bir uğultu yükseldi.

"Ama lanetler konusunda çok geridesiniz, hem de çok geride," dedi Moody. "Bana da, büyücülerin birbirlerine neler yapabilecekleri konusunda sizi adam etmek düşüyor. Size sadece bir yılda Karanlık-"

"Ne, kalmıyor musunuz?" dedi Ron, kendine hakim olamayarak.

Moody'nin sihirli gözü dönüp Ron'a dikildi; Ron hayli endişeli görünüyordı, ama az sonra Moody gülümsedi - Harry onun güldüğünü ilk defa görüyordu. Zaten ciddi bir şekilde yaralı olan yüzü, gülünce daha da çarpılıp kasıldı, ama yine de gülümsemek gibi sıcak bir şey yapabildiğini görmem güzeldi. Ron da rahatlamış gibiydi.

Zümrüt PrensHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin