Zümrüt Prens

S.B.D.'ler ve Sirius

Fred ve George'un kaçışı sonraki haftalarda asla dilden düşmedi. Öyle ki Harry, Çok geçmeden bunun bir Hogwarts efsanesi haline geleceğini anladı. Hatta bazı kişiler onları taklit etmeyi bile düşündü. Harry'nin kulağına sık sık, "Cidden, bazı günler süpürgeme atlayıp buradan gidesim geliyor," ya da, "Böyle bir derse daha girersem, her an bir Weasley çekebilirim," gibi sözler çalınıyordu.

Onun yanı sıra geçen sürede birçok şey oldu. Mesela, Hagrid'in dönüşündeki gecikmenin sebebi belli oldu. Harry onun devlerle konuşmaya gittiğini biliyordu ama oradan dev olan kardeşiyle beraber döndüğünü bilmiyordu. Bu şekilde yüzündeki yaraların sebebi de belli olmuş oldu.

Harry ilk gördüğü anda çok şaşırsa da sonra Hagrid'in öyle bir şey yapmasını tamamıyla normal karşıladı. Sonuçta en eksantrik yaratıklara ilgi duyuyordu değil mi?

Hagrid normalde Dumbledore'dan başka kimseye söylemeyi düşünmediğini söylemişti. Ne var ki Umbridge, odasına sokulan Burnuk'tan Hagrid'i sorumlu tutuyordu. Onu kovmak için hiçbir fırsatı kaçırmayacağı için Grawp'a -ki bu kardeşinin adı oluyor- bakmalarını ve ingilizce öğretmelerini istemişti.

Bunun yanında Slytherin de Quidditch Kupası'nı kazanmıştı. Harry, ikinci maçta Hufflepuff'a karşı oynarken rekor bir süre ile yakalamıştı Snitch'i. Yaklaşık 5 dakika sürmüştü sadece maç. 180-0 gibi bir skor oluşmuştu.

Ravenclaw'a karşı olan maç ise Gryffindor maçı kadar zorlu olmasa da Hufflepuff maçı kadar da kolay olmamıştı. Yine de rahat bir maç olduğunu kimse inkar edemezdi değil mi? Bu maç ise 220-50 gibi bir skorla bitmiş ve Slytherin üç maçı da kazandığı için Quidditch Kupası'nı kazanmıştı ve Harry harika bir kaptan olduğunu herkese göstermişti.

Gryffindor ise Harry'nin beklediği gibi kalan 2 maçını da kazanmayı başarmıştı. Harry, Gryffindor maçlarını büyük bir ilgiyle takip etmişti. Sonuçta hem kız kardeşi hem de sevgilisi oynuyordu o takımda.

Onların maçlarını izlerken Ginny'nin attığı golleri, Lily'nin Snitch'i ararken diğer takımların arayıcılarına karşı yaptığı hareketleri izlerken hem keyiflenmiş hem de fazlasıyla gururlanmıştı. Sezon bittiğinde en çok gol bulan Kovalayıcı Ginny olmuş ve onu 2 gol farkla Daphne takip etmişti.

Umbridge ise resmen Harry yokmuş gibi davranmıştı bu sürede. Harry'nin Meslek Danışmanlığı sonrası onu tehdit etmesi işe yaramıştı anlaşılan. Çünkü ne zaman onu görse yolunu değiştiriyordu. Bu da doğal olarak Harry'ye fazlasıyla zevk veriyordu.

Şimdi ise Harry için felaket olarak adlandırılabilecek bir senenin son anlarına gelmişlerdi. Artık beşinci sınıflar S.B.D sınavlarına, yedinci sınıflar da F.Y.B.S. sınavlarına gireceklerdi ve sene bitmiş olacaktı. Harry ise hâlâ Voldemort'un geri dönüşünü kanıtlayamadığı için hâlâ tedirgindi. Ne var kimse bunu umursamıyor gibi görünüyordu. Özellikle Hermione, sanki dışarıda Voldemort yokmuşcasına derslerine gömülmüştü. Dışarıda olan her şeyi resmen kenara atmış gibiydi.

Harry ise diğerlerine nazaran bu konuda hiç telaşlı değildi. Bütün S.B.D'lerinden 'Olağanüstü' alacağından emindi sonuçta. Bunu bildikleri için bir çok kişi Harry'nin yanına gelip kendilerini çalıştırmasını istiyordu. Harry de kafasını dağıtacak bir şey bulabildiği için hemen kabul ediyor bir çok kişiyi çalıştırıyordu.

İlk sınavları olan Tılsım Teorisi pazartesi sabahıydı. Peri pazar günü öğle yemeğinden sonra Hermione'yi ilan etmeyi kabul etti, Hermione'nin huyunu bildiği için de kitabı kapattı. Çünkü Hermione, Harry'nin okul birincisi olduğunu bilmesine rağmen kendisinin doğru cevap verip vermediğini kontrol etmek için elinden kitabı alacağından emindi. Bu sebeple her şeyi kafasından kontrol etti.