Harry, Sirius ile konuşmasından sonra ertesi sabah direkt Cedric'e ejderhalar hakkında bilgi verdi. Cedric ilk başta neden söyleyemediğini anlayamadı ama Krum ve Fleur'un da bildiğini öğrenince teşekkür etti.
Sirius ile olan konuşmasında ise Karkaroff'un eski bir ölüm yiyen olduğunu, Barty Crouch'un oğlunu Azkaban'a gönderdiğini öğrenmişti. Ona ilk görev olan olan ejderhalardan bahsedince de Sirius ejderhaların gözlerinin zayıf noktası olduğunu söyleyip "Conjunctivitis" lanetini kullanmasını önermişti ama Harry ejderhaya zarar vermek istemediğini, kendisinin başka türlü halledeceğini söylemiş ve bu öneriyi kabul etmemişti.
Şimdi ise ilk görev günü gelmiş Harry'yi hafiften heyecan basmıştı. Ne kadar kendine güveniyor olsa da sonuçta her zaman jüriler önünde bir Turnuva'ya çıkmıyordu.
Hogwarts öğrencileri de Harry'nin heyecanını paylaşıyordu. Ne var ki onların heyecanlanmasının en büyük nedeni Harry'nin Turnuva'da yapacağı şeyleri izleyecek olmalarıydı.
"2 saate Turnuva'nın ilk görevi başlayacak." dedi Cygnus. "Ejderha için ne yapacağını biliyor musun?"
"Var aklımda bir şeyler," diye cevap verdi Harry. "Başarabilirsem ki dediğim gibi kendime güveniyorum, çok farklı bir tatktik belirledim."
"Biz de diğerleri ile aynı anda mı öğreneceğiz?" diye sordu Lily. "Bak, ben kardeşinim. Bence bir kıyak yapabilirsin."
Lily, Harry'ye yavru köpek bakışlarından atarken Harry de direkt gözlerini kapattı. Çünkü Lily, bir şey istediğinde Harry'ye hep öyle bakıyor, Harry de kıyamadığından istediğini yapıyordu.
"Şu bakışını düzelt." dedi Harry. "Bu sefer olmaz!"
Lily de bu sefer istediğini alamayacağını anlayınca bakışını düzeltti.
"İyi be, tamam! Söylemezsen söyleme!"
"Abiye trip atılmaz!"
Harry bunu söyledikten sonra Lily dil çıkarıp uzaklaştı. Harry sadece gözlerini devirip Cygnus'a döndü ama onun Lily'nin arkasından düşünceli bir şekilde baktığını gördü.
"Sen nereye bakıyorsun?" diye sordu kaşlarını çatarak.
Harry'nin konuşmasıyla kendini toplayan Cygnus ise yakalanmış olmanın verdiği panikle durumu kurtarmaya çalıştı.
"Hiçbir yere - yani, şey - öylesine..."
Cygnus'un telaşlı halleri ve konuşmayı becerememesi Harry'nin o kadar komiğine gitti ki tutamayıp kahkahayı patlattı. Harry'nin kahkahasını duyanlar o tarafa doğru baktıklarında kaşlarını çatmış bir şekilde Harry'ye bakan Cygnus ile karşılaştılar.
"Aman, ne komik!" diye konuştu Cygnus. Sonra da aklına gelen şeyle sırıttı ve konuşmaya başladı.
"Gryffindor'da 4. sınıflardan birinin Ginny'ye çıkma teklifi ettiğini duydum."
Bu söz üzerine Harry gülmeyi kesti. Endişeli ve öfkeli bir ruh haline bürünüp hızlı hızlı konuştu.
"Ne demek teklif etmiş? Kim? Ne zaman? Neden? Ginny ne demiş?"
Bu sefer de Cygnus kahkaha atmaya başladı. Harry, ilk başta anlamaz bakışlarla bakarken sonrasında anladı. O kadar korkmuştu ki Ginny birisiyle beraber olacak diye, şaka olduğunu anladıktan sonra gelen rahatlık hissinden dolayı doğru dürüst kızamamıştı bile.
"Oğlum böyle şaka mı yapılır? Aklım çıktı yemin ediyorum."
"Eee sen benimle alay edersen böyle karşılığı olur işte."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zümrüt Prens
FanfictionSlytherin'e yerleşmiş Harry'yi konu alan kitaplar arasında aydınlık için savaşan Harry'yi pek göremedik. Bu hikayedeki Harry aydınlık için savaşacak ama içindeki karanlığı da asla yok saymayacak. Sirius ne demişti? "İnsanlar iyi kimseler ve Ölüm Yi...