"Anne? Baba?"
Harry yaşadığı şokun etkisinden bir türlü çıkarmıyordu. Karşısında kendisine bakan kızıl saçlı, zümrüt gözlü kadın ile kendisi gibi kuzguni dağınık saçlı ve ela gözlü adama bakarken ne yapacağını bilemiyordu. İkisi de 30'lu yaşlarının sonunda gözüküyordu.
"Ge- gerçek misiniz?" dedi sesinin titremesine engel olamayarak. Gözleri dolmuştu. Karşısındaki kızıl saçlı kadının da gözleri doluydu. Kafasını salladılar Harry'ye.
"Na- nasıl oldu bu?" dedi Harry. Artık gözlerinden aşağı doğru süzülen yaşları tutamıyordu. "Nasıl yaşıyorsunuz?"
"Her şeyi anlatacağız, tatlım," dedi Lily oğluna yaşlı gözlerle bakarken. "Ama burada değil. Dumbledore öldüğüne göre burası artık korunmuyordur."
Harry yaşadığı şoktan kurtularak kafasını salladı ve koşarak anne ve babasına sarıldı. James ve Lily de hemen karşılık verdiler. Onları karşısında kanlı canlı görmenin mutluluğunu yaşıyordu şu an Harry. Onlara bunca zamandır yanında olmadıkları için kızmak istiyordu ama şu an bunu yapmayacak kadar mutluydu.
Ayrıldıklarında "Siz kendinize görünüş tılsımınızı yapın, ben de o ara etrafı koloçan edeyim." dedi Harr, gözyaşlarını silerek. "Sonra da Grimmauld Meydanı'na gideriz. Dumbledore ile ölmeden aldığımız karar sonucunda oranın Sır Tutucusu benim artık. Şimdilik bizden başka kimse giremez. Sonra bana her şeyi anlatacaksınız."
Bunları söyledikten sonra ikisine de gülümseyip tekrar sarıldı ve dışarı çıktı.
James oğlumun arkasından bakarken gülümsemesini tutamadı. Bu durumda bile zekasını konuşturmayı başarabiliyordu. Bu da James'i fazlasıyla gururlandırıyordu.
İkisi de birbirine bakıp gülümsediler ve görünüş tılsımlarını yapıp kendilerini dışarıda bekleyen Harry'nin yanına ilerlediler.
Harry, annesi ve babasını görünce yeniden gülümsedi. Tutamıyordu gülümsemesini. Bunca yıldır onların hasretini çekmişti. Şimdi kavuşuyordu sonunda ailesine. İkisinin ortasına geçip ellerinden tuttu ve cisimlendi. Bakanlık'ın haberi olmasın diye okuldan ayrılmadan önce Draco'nun asasının üzerinde izlenme büyüsünü kaldırmıştı.
Grimmauld Meydanı'na geldiklerinde bir kağıt oluşturup adresi yazdı ve annesiyle babasoına verip ezberletti. Onlar ezberleyip 11 ile 13 numarasının arasına bakarken ezberledikleri şeyi düşündüler. 12 numara da ortaya çıktığında hiç düşünmeden içeri girdiler ve mutfağa geçtiler.
"Sizi dinliyorum," dedi Harry, saklayamadığı mutluluğuyla. "Nasıl yaşıyorsunuz? Cadılar Bayramı gecesini çok kez rüyalarımda gördüm. Öldüren lanet ikinizi de vurmuştu."
Harry'nin nefessiz konuşması James ve Lily'yi güldürmüştü. Sonrasında James, derin bir nefes aldı ve her şeyi baştan anlatmaya başladı:
"Her şey Snape'in kehanetin ilk bölümünü Voldemort'a götürmesi ile başladı. Bildiğin üzere kehanete uyan iki bebek vardı. Biri sen, diğeri de Neville."
Harry başını sallayarak onayladı. Kehaneti öğrendiği günü çok iyi hatırlıyordu. Neville'in de kehanete uyduğunu öğrendiğinde çok şaşırmıştı.
"İlk başlarda normal bir şekilde saklanıyorduk," dedi James. "Sonrasında Dumbledore bize Fidelius Büyüsü önerisi ile geldi. Biz de bunu kabul ettik. İlk başta Sır Tutucumuz Sirius olacaktı ama Sirius'un önerisiyle Peter'ı yapmaya karar vermiştik."
Sonra anlatmaya Lily dahil oldu. "Dumbledore bunu öğrenince engellemek istedi. Sadece bize Peter'ın Ölüm Yiyen olduğunu, eğer onu yaparsak Voldemort'un bizi hemen bizi bulup öldürebileceğini anlattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zümrüt Prens
أدب الهواةSlytherin'e yerleşmiş Harry'yi konu alan kitaplar arasında aydınlık için savaşan Harry'yi pek göremedik. Bu hikayedeki Harry aydınlık için savaşacak ama içindeki karanlığı da asla yok saymayacak. Sirius ne demişti? "İnsanlar iyi kimseler ve Ölüm Yi...