Severus'un, Karanlık Sanatlara Karşı Savunma Profesörü olması büyün bir yankı uyandırmıştı. Slytherin cephesi bunu coşkuyla karşılarken Gryffindor için dururum hiç de öyle değildi. Kendilerine kök söktüren bir profesörün Karanlık Sanatlara Karşı Savunma'da da aynı şekilde davranacağına pekâlâ eminlerdi. O yüzden sadece homurdanarak karşılık vermişlerdi bu habere.
Öte yandan Harry ve Cygnus, Fred ve George'un dükkanından aldığı şaka malzemeleriyle bütün Büyük Salon'u şakalamış ve 1 haftalık cezaya bırakılmışlardı. Ne var ki onlar bunu umursamayıp üstüne bir şaka daha yapmış ve cezayı ikiye katlamışlardı. Yine de ikisi de buna değdiğini düşünüyorlardı.
Tabii böyle düşünmelerinin bir diğer sebebi de demin gelen çığırtkan da olabilirdi. Yaptıkları şakalar ailelerine bildirecekleri söylendiğinden Sirius ve Marlene'e haber gönderilmiş onlar da bu habere çığırtkanla cevap vermişti. Çığırtkanda ne mi diyordu?
"CYGNUS SİRİUS BLACK VE HARRY JAMES POTTER, SİZİNLE NE KADAR GURUR DUYDUĞUMU ANLATAMAM. MİNNİE BANA HABER VERDİĞİNDE HAVALARA UÇTUM. BENİ ÇOK MUTLU ETTİNİZ. BÖYLE DEVAM EDİN VE ÇAPULCU RUHUNU SONUNA KADAR YAŞATIN."
Bu çığırtkan ile beraber Harry ve Cygnus gülme krizine girdi ve uzun süre kendilerine gelemediler. Şimdi ise Karanlık Sanatlara Karşı Savunma sınıfına doğru ilerliyorlardı.
Sınıfa girdiklerinde sınıfın kapısı bir daha açıldı, soluk yüzü Her zamanki gibi yağlı siyah saçlarının oluşturduğu iki perde ile çerçevelenmiş olan Severus da sınıfa girdi.
Herkes kitaplarını çıkarmaya kalkarken "Kitaplarınızı çıkarın demedim," diye uyardı Severus. "Sizinle konuşmak istiyorum ve bütün dikkatinizi bana vermenizi istiyorum."
Kara gözleri, kendine çevrilmiş yüzlerinde dolaştı.
"Bugüne kadar bu derste beş öğretmeniniz oldu, sanıeım."
Harry onun bu söylemine güldü. Çünkü sanırım demesi ona komik gelmişti. Sonuçta herbirinin gelişini ve gidişini büyük bir dikkatle takip etmişti.
"Doğal olarak, bütün bu öğretmenlerin kendi yöntemleri ve öncelikleri vardı. Bu kargaşa içinde içinizden bu kadar çok kişinin bu dersten S.B.D. koparmanıza şaşıyorum. Çok daha ileri olacak F.Y.B.S çalışmalarıyla hepiniz başa çıkabilirseniz, buna daha da fazla şaşıracağım."
Severus, daha alçak sesli konuşarak odanın çevresinde yürümeye koyuldu; çocuklar onu gözden kaybetmemek için boyunlarını uzattılar.
"Karanlık Sanatlar'ın," dedi Severus, "sayısı çoktur, çeşit çeşittirler, her an değişirler ve ebedidirler. Onlarla mücadele etmek, boyunlarından biri her koparıldığında öncekinden daha da vahşi ve akıllı yeni bir baş çıkaran çok başlı bir canavarla mücadele etmeye benzer. Sabit olmayan, değişime uğrayan ve yok edilemez bir şeyle mücadele ediyorsunuz."
Harry, Severus'un anlatımına şaşırmadı. Karanlık Sanatlar'dan hoşlandığını bariz bir şekilde belli ediyordu. Ona bunun için kızacak son kişi bile değildi ama. Çünkü kendisi de fazlasıyla seviyordu Karanlık Sanatlar'ı.
"Bu yüzden savunmalarınız," dedi Severus, biraz daha yüksek sesle, "etkisini bozmak istediğiniz Sanat kadar esnek ve yaratıcı olmalı. Bu resimler," yanlarından geçerken birkaç tanesine işaret etti, "bunlardan kimilerine uğrayarak acı çekenlerin doğru birer tasviri: örneğin, Cruciatus Laneti yapılmış biri," (besbelli acı içinde feryat eden bir cadıya doğru elini salladı) "Ruh Emici Öpücüğü'nü hissetmiş biri," (Bir duvarın dibine yığılmış, iki büklüm olmuş ve boş gözlerle yatan bir büyücü) "ya da İnferius saldırısına hedef olmuş biri" (yerde kanlı bir yığın).
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zümrüt Prens
FanfictionSlytherin'e yerleşmiş Harry'yi konu alan kitaplar arasında aydınlık için savaşan Harry'yi pek göremedik. Bu hikayedeki Harry aydınlık için savaşacak ama içindeki karanlığı da asla yok saymayacak. Sirius ne demişti? "İnsanlar iyi kimseler ve Ölüm Yi...