Gammaz

248 30 3
                                    

O günden sonra neler oldu şöyle kısaca bir bahsedelim. Hermione'nin Harry'yi Sevgililer Günü'nde neden çağırdığı belli oldu. Geçen sene yazdığı haberler sonunda sırrı kendisi tarafından keşfedilen Rita Skeeter ile buluşmuş ve Harry'nin o mezarlıkta neler yaşadığını herkese duyurmanın doğru bir karar olduğunu düşünmüştü. Ne kadar Skeeter bunları yazmak istemese de Hermione'nin elinde olduğu için Harry ne diyorsa yazmış ve hiç para alamayacağı bir dergiye, yani Luna'nın babasının dergisi olan Dırdırcı Dergisi'ne yollamıştı. Bu sayede herkes öğrenmişti neler olduğunu. Tabii herkes inanmamıştı Harry'ye. Kimi artık doğru söylediğini kabul ederken, kimi de hâlâ yalancı olduğunu söylüyordu.

Elbette bunun için Umbridge'den ceza almıştı ama umrunda değildi. Bir çok güzel geri dönüş almıştı sonuçta. Artık ona inanan insanların sayısı iyice artmıştı.

Bunların yanında bir de Umbridge, Trelawney'in öğretmenliğine son vermişti. Onu şatodan da kovmak isterken Dumbledore engel olmuş ve şatodan ayrılmamasını sağlamıştı. Umbridge itiraz edecekken de "İşine son verebilirsin ama şatodan kovma yetkisi hâlâ bana ait diyerek şatodan ayrılmasına izin vermemişti. Bir de Umbridge'i iyice kızdırarak bir at-adamı öğretmenliğe almıştı. Melezlerden nefret eden Umbridge ise ses çıkarmasa da iyice kudurmuştu.

Biraz da şimdiye dönelim değil mi? Şu anda Harry, D.O. derslerine son hızla devam ediyordu. Çünkü, eğer bu da olmasa mutluluğun ne olduğunu unutacağını düşünüyordu. Bazen sadece İhtiyaç Odası'nda geçirdiği saatler için yaşıyormuş gibiydi. Orada çok çalışıyor, ama aynı zamanda çok da keyif alıyordu, D.O. üyelerine bakıp ne kadar gelişme kaydettiklerini gördüğünde koltuklara kapılıyordu. Aslında, D.O. üyelerinin hepsi Karanlık Sanatlara Karşı Savunma S.B.D.'lerinden "Olağanüstü" alınca Umbridge'in ne tepki vereceğini çok merak ediyordu.

Herkesin hevesle beklediği Patronuslar'ı çalışmaya başlamışlardı sonunda. Ancak Harry'nin onlara sürekli hatırlattığı gibi, bol ışıklı bir sınıfta, tehdit altında değilken bir Patronus yaratmak, Ruh Emici gibi bir şeyle karşılaşıldığında yaratmaktan çok farklıydı.

Yine de Ginny, Patron yapmayı başardığında, Harry mutluluktan ağlayacağını düşünmüştü. Çünkü onun Patronus'u Dişi Kurt'tu. Bu da ikisinin ruh eşi olduğu oldukları anlamına geliyordu.

Onların yanında bir başka ruh eşleri daha vardı. Harry onların ruh eşi olmalarına şaşırmasa da ikisinin Patronus'u fazlasıyla şaşırtmıştı onu. Çünkü Lily'nin Patronus'u Gümüş Maral iken Cygnus'un Patronus'u Çatal Boynuzlu Geyik'ti. Bu kadar şaşırmasının sebebi ise bunlar anne ve babasının Patronus'uydu.

İhtiyaç Odası'nın kapısı açıldı ve kapandı. Harry kimin girdiğini görmek için etrafına baktı, ama orada kimse yokmuş gibi görünüyordu. Ancak az sonra kapının yakınındakilerin susmuş olduğunun farkına vardı. Derken, ne olduğunu anlamadan, bir şey cübbesinin eteğini dizi hizasından çekiştirmeye başladı. Gözlerini aşağı çevirince, büyük bir hayretle, evncini Dobby'nin her zamanki 8 günlük şapkasının altından ona baktığını gördü.

"Merhaba, Dobby!" dedi. "Ne yapı- Sorun nedir?"

Cinin gözleri korkudan fal taşı gibi açılmıştı, titriyordu. Harry'ye en yakın olan D.O. üyeleri susmuştu; odadaki herkes Dobby'yi seyrediyordu. İnsanların yapmayı becerebildiği birkaç Patronus da soluk gümüşlüğü buhara dönüşünce, oda eskisinden çok daha karanlık görünmeye başladı.

"Harry Potter efendim..." diye ciyakladı cin, bütün vücudu tir tir titreyerek, "Harry Potter, efendim... Dobby sizi uyarmaya geldi... ama ev cinleri söylemesinler diye uyarıldılar..."

Koşarak kafa üstü duvara tosladı. Dobby'in kendini cezalandırma adet konusunda tecrübeli olan Harry, onu yakalamaya hamle etti, ama Dobby başındaki 8 şapka sayesinde taştan geri sekti. Hermione ve başka birkaç kız, korku ve şefkatli çığlık attı.

Zümrüt PrensHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin