Zihinbend ve Zihnefend

299 28 5
                                    

Sirius ile yaşamak Harry'yi de Lily'yi de çok mutlu ediyordu. Onunla geçirdikleri zamanlarda eğleniyorlar, Sirius'un şakalarına gülüyorlardı. Marlene ise hâlâ çocuk gibi olan kocasına bakıp gülümsüyordu. 34 yaşında olmasına, Azkaban'da 12 yıl geçirmesine rağmen içindeki çocuktan hiçbir şey kaybetmemişti Sirius. Remus da ara sıra uğrayıp arkadaşının çocukluklarına dahil oluyordu. Okuldan sinirle ayrıldıktan sonra Sirius'un çabaları sonucu pes etmiş ve anlatılanları dinlemişti. Tabii ki Çapulcular'dan kalan tek arkadaşına küs kalmaya dayanamamış, kısa sürede affetmişti.

Bu arada Sirius aklandıktan sonra eski işi olan Seherbazlık görevine geri dönmeye çalışıyordu. Tabii ki bunun için daha önceden verdiği yeterlilik testlerine tekrar girmesi gerekiyordu.

"Daha önce rahatlıkla geçmiştim." dedi Sirius her zamanki egosuyla. "Şimdi de öncekinden farklı olmayacak."

"Yine de bu kadar emin olma baba." diye söze atladı Cygnus. "12 yıl azımsanacak bir süre değil."

"Rahat ol oğlum. Baban 15 yaşında animagus oldu, bunu da rahatlıkla geçebilirim."

Sirius'un bu sözünden sonra Harry onlara animagus olduğunu hâlâ söylemediğini hatırladı. Şu an herkes evde olduğuna göre söylemenin tam sırasıydı. Zaten başka kimseye söylemeyi de düşünmüyordu.

"Benim söylemem gereken bir şey var." diyerek söze girdi Harry. "Hazır herkes buradayken söylesem iyi olur, daha doğrusu göstersem."

Sirius, Marlene, Cygnus ve Lily bu sözler üzerine Harry'ye döndüler. Harry de kendisine dönen başlara "Sizden başka kimse bilmeyecek bu arada." diyerek söz istedi. Hepsi de söz verince salonun en geniş kısmına geçip düşüncelerini dönüşüme zorladı. Bir saniye sonra salonun ortasında büyük, görkemli bir kurt duruyordu.

Lily, Harry'nin animagus formuna dönüşmesiyle küçük bir çığlık koparmış ve hemen geriye sinmişti. Harry hâlâ kurt formundayken odadakilerin tepkilerine bakıyordu. Hepsinin şaşkınlığı yüzlerinden açıkça belli oluyordu. Şaşkınlığı hemen üzerinden atan Sirius büyük bir kahkaha patlattı ve alkışlamaya başladı. Onun bu tepkisinden sonra diğerleri kendini toparladı. Harry hemen gözünün önüne insan formunu getirerek eski haline döndü.

Odadaki sessizlik sürerken Harry "Remus ve sizden başka kimse bilmiyor." diye söze girdi. "Öyle kalmasını rica etsem fazla bir şey istemiş olmam sanırım."

"Ne zaman oldun?" diye sordu Cygnus. Yeni haberi olduğu için biraz darılmış görünüyordu. Lily'nin de ondan aşağı kalır yanı yoktu. İkisi de bir açıklama bekliyordu.

"Geçen senenin son haftası." diye cevap verdi Harry. "İksiri bitirdikten iki gün sonra patronus yapmayı başarınca hemen içtim. Normalde daha erken söylerdim ama biliyorsun pek fırsat olmadı."

İkisi de anladığını belirtirken Sirius bütün heyecanıyla "Ne zaman olmaya karar verdin?" diye sordu. "Biz Remus'un durumunu 3. sınıfta öğrenince olmaya karar verdik. 5. sınıfa geldiğimizde ise senenin başında olmayı başardık."

"Remus anlattı zaten." diye gülümseyerek cevap verdi Harry. "Bu senenin başında Biçim Değiştirme dersinde animagusları işleyince olmaya karar verdim. Bakanlığa kayıtlı olan animaguslardan haberdardım ama Profesör McGonagall ile dersin sonunda animaguslardan konuşunca bana sizin de bu konu hakkında çok soru sorduğunuzdan bahsetti. O zaman sizin de olmaya çalıştığınızı anlayıp Remus'a sordum. O da bana her şeyi anlattı."

"Her geçen gün şaşırtıyorsun beni Harry." diye keyifle konuştu Sirius. "1 senede tek başına animagus olmayı başarmak, gerçekten müthiş."

Sirius'un kendisini övmesiyle utandığını hissetti Harry. Okuldakiler defalarca kez övmüşlerdi ama hiçbirinde utanmamıştı. Aksine, onların övgüleri hoşuna gidiyor, her seferinde egosunu tatmin ediyordu. Ne var ki bu durum sevdikleri için geçerli değildi. Onların söyledikleri her söz altın değerindeydi. Kendisi hakkında düşüncelerini her daim önemser ve mütevazılıkla yaklaşırdı. Bu da Harry'nin yakın çevresinde olmayanların anlayamayacağı bir özelliğiydi.

Zümrüt PrensHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin