Harry, duvardaki yazıyı okuyunca gözlerini şaşkınlıkla açtı. Sırlar Odası efsanesini elbet biliyordu ama sadece efsane olduğunu sanıyordu. Gerçek olduğunu hiçbir zaman aklına getirmemişti.
Daha sonra havada asılmış şekilde duran şey dikkatini çekti. Ona dikkatlice bakınca Hademe Filch'in kedisi Mrs Norris olduğunu anladı. Kediyi gören üçlü hızla nefesini tuttu.
O anda iki taraftan da öğrenciler gelmeye başladı. Harry onları görünce içinde kötü bir his oluştu. Hepsine ben yapmadım dercesine bakıyordu.
Slytherinlerin olduğu kısımdan birisi yazıyı yüksek sesle okumaya başladı. Harry, o tarafa bakınca bu kişinin Blaise Zabini olduğunu gördü.
"Sırlar Odası açıldı. Varisin düşmanları, kendinizi kollayın!" Daha sonra bakışlarını Hermione'ye çevirerek "Sıra sizde bulanıklar!" diye nefretini kustu.
"Bir kaç saat önce olanlar aklını başına getirmedi sanırım." dedi Harry, Zabini'ye nefretle bakarak. "Çok hoşuna gittiyse söylemen yeterli Blaise. Böyle şeyler yapmana gerek yok."
O anda "Neler oluyor burada?" diye bir ses duyuldu. Harry, sesin geldiği tarafa bakarken Filch ile göz göze geldi.
"Potter! Ne yapıyorsun bu-" derken gözleri havada asılı olan Mrs Norris'e ilişti. Sonra da nefretle Harry'ye bakarak "Onu öldürdün. Ben de seni öldüreceğim!" diye bağırdı.
Sonra "Argus!" diye bir ses duyuldu. Herkes sesin geldiği tarafa baktıklarında yanında Profesör McGonagall, Gilderoy Lockhart ve Profesör Snape ile birlikte gelen Profesör Dumbledore'u gördüler.
Dumbledore, önce Harry ve onun yakasından tutan Filch'e baktıktan sonra gözleri duvardaki yazıya ilişti. Sonra da hayli tedirgin bir ses tonuyla konuşmaya başladı:
"Öğrenciler derhal yatakhanelerine dönsünler!" Herkes yatakhanelerine dönerken Dumbledore, Harry, Hermione ve Ron'u işaret edip "Siz üçünüz hariç!" dedi.
Daha sonra da Filch'e dönüp "Kedin ölmemiş Argus, sadece taşlaşmış." dedi. Lockhart da "Hah!" dedi. "Ben de öyle düşünmüştüm. Tam da onun taşlaşmasını engelleyecek büyüyü biliyorken orada olmamam ne yazık."
Dumbledore ona bir bakış atıp Filch'e geri döndü: "Ne yazık ki nasıl taşlaştığını bilmiyorum."
Filch de nefret dolu bakışlarıyla Harry'yi göstererek "Ona sorun! Bu onun elinin altından çıktı." dedi.
Harry de hemen kendini savunmaya başladı: "Yemin ediyorum elimi bile sürmedim efendim. Mrs Norris'in nasıl taşlaştığı hakkında en ufak fikrim yok."
"Böyle bir şey ancak çok güçlü bir kara büyü ile yapılabilir. Bu da 2. sınıf bir öğrencinin yapabileceği bir şey değil." dedi Profesör McGonagall.
Sonra da söze Profesör Snape girdi: "Bana fikrimi soracak olursanız müdürüm. Mr Potter ve arkadaşları sadece yanlış zamanda ve yanlış yerdeydiler." diyerek Harry'ye bakış attı. Bu konuyu sonra konuşacaklarından emindi Harry.
"Suçu kanıtlanana kadar masumdur." dedi Dumbledore. Filch de hemen "Mrs Norris'e bunu yapanın hemen bulunmasını istiyorum." diye konuştu.
Dumbledore, "Merak etme Argus. Hem Madam Sprout, bu sene adamotları yetiştiriyormuş. Onlar olgunlaşınca Madam Pomfrey ile beraber bir iksir yaparlar, kedin de eski haline gelir." dedi. Sonra Harry, Hermione ve Ron'a dönerek konuşmasına devam etti: "Siz de yatakhanelerinize gidebilirsiniz."
Profesör Snape, Dumbledore'a "İzninizle müdürüm. Mr Potter ile konuşmak istediğim bir mesele var. Cezaya gitmeden önce büyük salonda bir hengame oldu da." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zümrüt Prens
FanfictionSlytherin'e yerleşmiş Harry'yi konu alan kitaplar arasında aydınlık için savaşan Harry'yi pek göremedik. Bu hikayedeki Harry aydınlık için savaşacak ama içindeki karanlığı da asla yok saymayacak. Sirius ne demişti? "İnsanlar iyi kimseler ve Ölüm Yi...