Herkese merhaba. Upuzun, neredeyse 14bin kelimelik bir sezon finaliyle geldim. Bol bol yorum bekliyorum. Lütfen oy vermeyi de unutmayın.
Bölümü okuduktan sonra ne hissettiğinizi mutlaka bana bildirin lütfen, aşırı merak ediyorum 🥺
Bu arada benim için tatil bitti, artık çalışmak zorundayım. İşe başlayacağım, bu yüzden bölüm süreleri biraz uzayabilir. Şimdiden söyleyeyim de sonra bana kızmayın. Bu arada sezon finalinin çok uzun sürmesini istemiyorum ama uzarsa da aralık gibi devam ederiz bence. Üstelik 12 Aralık'ta Kasırga yeniden yayınlamaya başlamamın birinci yılını dolduruyor. Daha önce ilk kez 5 temmuz 2016'da yayınlamıştım fakat yazmayı bıraktığım için yıllarca -eski haliyle- ilk 9 bölümü öylece durmuştu Wattpad'in tozlu raflarında. Benim zihnimde yıllardır yazılmayı bekliyordu, şimdi sizinle birlikte yeniden birinci yılını dolduruyor. Hepinizi çok seviyorum. Kendinize çok iyi bakın! Verdiğimiz bu ufak arada Siyah Ateş'e gelebilirsiniz. Sizinle orada buluşmak isterim ❤️
Instagram hesabım: @ezgivani
Twitter/X: @vanililateDiğer kitabım: Siyah Ateş
🎧Paptircem - Sandım ki (Gece bir şarkı olsaydı kesinlikle bu olurdu.)
🎧AYLİVA - Kal Yanımda
🎧Teoman - Çoban Yıldızı
🎧Redd - Prensesi Uykusuyum"Sadece ölüler savaşların sonunu görmüştür."
-Platon
"Ben geldim. Çiçek getirdim sana."Soğuk, ayaz, usul usul yeryüzüne kavuşup eriyen kar taneleri, ıslanmış toprağın kokusu, ölüm ve burnumun direğini sızlatan tarifsiz bir acı.
Kaya yavaşça mermere oturduğunda ne yapacağımı bilemiyordum. Sessizce arkasında dikilmeye devam ettim. Onu yalnız bırakmak istiyordum fakat o bunu yapmamı istemiyordu. Bu yüzleşmeyi yalnız yapamazdı.
Tanrı, her şeyi görürdü. Tanrı, her şeyi bilirdi. Tanrı yıllarca bir yalanın koynunda uyumanıza izin verebilirdi. Gerçeği görmeniz için sessizce, sabırla beklerdi. Fakat eğer gerçeklerin gölgesi etrafınıza düşmüşken bakmak için geç kalırsanız o gölgenin ışığını son anda kesebilirdi. O ışığı kesebilir, geç kaldığınız her şey için sizi cezalandırabilirdi.
Kaya'nın ışığı kaybolmuştu. Kaya'nın gölgesi kaybolmuştu. Kaya, dipteydi. Karanlığın ortasındaydı. Yanına gitmek, önünü aydınlatmak istiyordum ama ona ulaşamıyordum. Işığım yeterli değildi, onu aydınlığa çekemiyordum.
"Leylak," dedi yumuşak bir sesle. Gözlerinin dolduğunu gördüm. "Hem de mor. En sevdiğin renk."
Botlarım yağan kar yüzünden ıslanmış toprağa gömülürken bir adım geriledim ve arkamdaki mezarın mermerine bitmiş tükenmiş bir şekilde çöktüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KASIRGA
RomanceYETİŞKİN OKURLAR İÇİN UYGUNDUR! İlk yayınlanma tarihi: 05.07.2017 Tekrar yayınlanma tarihi: 12.12.2022 "Şunu unutma. Ben şehri yıkıp geçen kasırgayım ama sen, yerinden bile kıpırdatamadığım bir kuş tüyüsün. Bir kuş tüyü kadar hafifsin, üflesem uçars...