Bugün 8 Ekim yani bizim evrenimizde Gece'nin doğum günü. Bunun şerefine sizin için özel bir bölüm yazdım. Umarım beğenirsiniz.
Gece benim yazdığım ilk karakter değil, son da olmayacak. Fakat benim için yeri hep çok ayrı olacak. İyi ki doğdun Gece Ünver. Seni seviyorum, iyi ki düştün aklıma. İyi ki yazdım seni. Çektiğin acılar, yaşadığın şeyler hiç kolay değildi. Seninle birlikte ağladım, seninle birlikte çıldırdım, seninle birlikte sevdim, seninle birlikte yaşadım her şeyi. Sevdiğin adam için gözünü karartmanı çok seviyorum, delirmelerini çok seviyorum, iç dünyandaki karmaşayı çok seviyorum, büyük tepkilerini çok seviyorum, canın yandığında gözünü bile kırpmadan acının kaynağını kurutmanı çok seviyorum, bir masalın prensesi gibi davranmayışını çok seviyorum, ilkel duygularını çok seviyorum, mükemmel olmayışını çok seviyorum. 2017 yılında düştün zihnime, yedi yıldır benimlesin. Yıllar sonra bambaşka karakterler yazarken geriye dönüp baktığımda seni çok özleyeceğim. İyi ki doğdun Kaya'nın güzel sevgilisi 🪶
🎧 Paptircem - Sandım Ki (Gece bir şarkı olsaydı bu olurdu.)
🎧 Paptircem - Akşam Üstü Hüznü
🎧 MISSIO - Can I Exist
🎧 Dirt Poor Robins - But Never a Key🪶🪶🪶
Gece Ünver.
Her gün aynada gördüğüm o kadının adı bu.
Bal rengi gözleri var. Bal kumral saçları var. O kadın aynaya her baktığımda farklı. Bazen çok güzel, bazen berbat görünüyor; bazen çok güçlü, bazen çok kırılgan; bazen mutlu, bazen kederli; bazen gülümsüyor, bazen öyle soğuk bakıyor ki kendi içi bile titriyor bakışları karşısında.
Onun gözleri sizinle buluşursa ilk etapta buzdan duvarlarla çevrelenmiş bir odada dikiliyormuşsunuz gibi hissedebilirsiniz. Yüzüne baktığınızda mesafenizi korumak zorunda kalacağınız o bakışları ve ona eşlik eden hüznü her daim oradadır. Fakat güldüğü zaman soğuk bakışları da hüznü de anında silinir yüzünden. Bir anda bambaşka bir insana dönüşür. Onu güldürürseniz aslında sizden nefret etmediğini anlayabilirsiniz.
Tanıdıkça o soğuk bakışların ardındaki yaraları görürsünüz elbette. Tabii Gece Ünver sizden kaçmazsa, size sanki onun en büyük düşmanıymışsınız gibi davranmazsa... Bir zamanlar bunu hep yaptı. İnsanların ondan nefret etmesine sebep olacak kadar kabaydı. Kimse ona değer vermedi, o da kimseyi önemsemedi böylelikle. Daha kolay olur sandı bu şekilde olursa. Kolay mı oldu peki? Bu konu tartışmaya açık işte.
Aslında kimseyle bir problemi yok onun. Bakmayın öyle herkese üstten baktığına, örselediğine. Kendisi örselendiğinden öyle yapıyor. Onun sorunu kendisiyle çünkü, sahip olamadıklarıyla. Sahip olamadığı her şey onun yüreğini korkuyla doldurmuş. Kaybetmekten korkmuş, terk edilmekten korkmuş, yalnızlığından kurtulursa terk edildiğinde ve yeniden yalnız kaldığında hissedeceklerinden korkmuş. Korkunun ecele faydası yokmuş ve Gece bunu çok acı bir şekilde öğrenecekmiş.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KASIRGA
RomanceYETİŞKİN OKURLAR İÇİN UYGUNDUR! İlk yayınlanma tarihi: 05.07.2017 Tekrar yayınlanma tarihi: 12.12.2022 "Şunu unutma. Ben şehri yıkıp geçen kasırgayım ama sen, yerinden bile kıpırdatamadığım bir kuş tüyüsün. Bir kuş tüyü kadar hafifsin, üflesem uçars...