-53- UYANIŞ

1.9K 138 510
                                    


Selam güzellerim! Kaç ay oldu, özleştik valla! Nihayet ikinci sezonla birlikte buluştuk! Üç gün gecikmeli oldu ama olsun, siz bana kızmazsınız...

Verdiğimiz bu ufak arada aramıza yeni katılanlar oldu, hepinize kocaman bir hoş geldiniz demek istiyorum ve çok uzatmadan sizi bölümle baş başa bırakıyorum...

Instagram: @ezgivani
@vanililatee

Diğer kitabım: SİYAH ATEŞ

SINIR: 60 OY, 500 YORUM
YENİ BÖLÜM SINIR GEÇİLDİĞİNDE GELECEK.

🎧2WEI - Toxic
🎧Hypnogaja - Here Comes The Rain Again
🎧Tommee Profitt - Higher

Keyifli okumalar!

"Eğer yediği tokatlar yüzünden, tokadı atana değil de tüm dünyaya küsenlerden olursan, gün gelir sana kötülük yapanlar kadar zalim olursun."
-Emily Brontë, Uğultulu Tepeler

Doğduğum günü elbette her insan gibi ben de hatırlamıyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Doğduğum günü elbette her insan gibi ben de hatırlamıyordum. Annemin anlattığına göre, birkaç kalp atışlık zaman diliminde hiçbir ses çıkarmamıştım. Ameliyathanedeki herkes korkuyla nefeslerini tutmuştu; ta ki ben tiz bir çığlıkla birlikte ilk nefesimi içime çekene kadar.

O günün üzerinden çok zaman geçmişti. Belki milyonlarca, belki milyarlarca kez nefes alıp vermiştim ancak şimdi sanki yeniden doğuyordum. Sanki yirmi altı yaşımda ikinci kez ilk nefesimi içime çekiyordum.

Gözlerim yeniden dünyaya açılmış gibi hissediyordum. Uzun süren bir uykudan uyanmıştım sanki. İrkilerek gözlerimi açmış, aylar sonra okyanusun derinliklerinden yüzeye çıkmışım gibi sesli bir nefes çekmiştim içime.

Bir an öncesinde bambaşka bir kadınken, bir an sonra bambaşka bir kadına dönüşmüştüm. Farklı hissediyordum. Farklı düşünüyordum. Farklı görüyordum. Farklı bakıyordum. Farklıydım. Gece Ünver'dim. Gerçek Gece Ünver.

İçine düştüğüm, yabancısı olduğum bir savaşın tam ortasında uyanmıştım. Bir nefes öncesi çok korkarken bir nefes sonrası kanımın, kinimle birlikte damarlarımda kaynadığını hissediyordum. Nasıl savaşacağımı bilerek, ne yapacağımı bilerek savaşacaktım. Bir an öncesinde çırılçıplakken, bir an sonrasında zırhımı kuşanmıştım. Bir an öncesinde savunmasızken, bir an sonrasında kılıcımı çekmiştim.

Tek bir an, tek bir nefes, tek bir kalp atışı.

Her şeyin değişmesi için yeterliydi.

Kartlar yeniden dağıtılacaktı.

Artık hayatım üzerinden oynanan kumarı uzaktan izlemeyecektim. Artık o masada oturuyordum. Kinimle, nefretimle, öfkemle, acılarımla o masada oturuyordum ve canımı yakan ne varsa hesabını sormaya hazırdım.

KASIRGAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin