Aramıza yeni katılanlara kocaman bir hoş geldiniz demek istiyorum 🌸🫶🏻
Nicholas Bonnin- Do You
Aaryan Shah- Lonely NightsKeyifli okumalar!
"Seni bir anne olarak hayal edemiyorum."
Derin tezgahın önünde dikilmiş, bir ayağını bükerek diğer bacağının dizine yaslamıştı. Elindeki çırpıcıyla ağır ağır tencerenin içindeki çikolata sosunu karıştırıyordu. Bana dönüp sırıttı. "Kendimi bile hayal edebiliyorum ama..." Başını iki yana sallayıp cıkladı. "I-ıh. Seni kucağında bir bebekle hayal edemiyorum."
Fırından keki çıkarırken gözlerimi devirip güldüm. "Sana evleneceğimi ve çocuk doğuracağımı düşündüren ne ki zaten?"
"Aman evlenme sakın," dedi yüzünü buruştururken. "Kocana da çocuğuna da acırım."
Ona şok olmuş bir ifadeyle baktım. Omuz silkti. "İlgisizlikten ölür ikisi de."
"Yok artık," dedim kuru bir sesle. Keki tezgahın üstüne bırakıp elimdeki fırın eldivenini çıkardım.
"Bazen Ege'nin seni tehditle yanında tuttuğunu düşünüyorum," dedi alayla.
Kaşlarım çatılırken bakışlarım ona döndü. Bir süre öylece bakakaldım. O bana bakmıyordu.
"Derin," diye uyardım.
"Ne? Bir çocuğun olsa başını bile okşamazsın sen."
"Derin!" diye bağırdım hayret eden bir sesle.
"Aman tamam be," dedi kaynamaya başlayan sosun altını kısarken. "Bir şey demiyorum."
"Karakterim bu," diye açıklama yaptım. "İçimden öyle mıç mıç hareketler yapmak gelmiyor. Ne yapayım? Yapmacık mı olayım?" Yüzüm buruştu. Kendimi Ege'ye sırnaşıp yılışırken hayal edemiyordum.
"Tamam Gece," dedi gülerek. "Bir şey demedim."
Zihnimde perdelenen bilmem kaçıncı anı düşüncelerimi bir süre susturmuştu ama içim hâlâ yanıyordu.
Bir çocuğun olsa başını bile okşamazsın sen.
Derin'in bu cümlesi o zamanlar beni sadece şaşırtmıştı ama şimdi canımı acıtıyordu.
Saniyeler geçti, dakikalar geçti Kaan karşımda öylece durdu. Tek kelime etmedi. Şokunu atlattı, üzüntüsünü yaşadı; sonra gözlerini üstüme dikti. Öylece baktı bana, hiçbir şey söylemeden sadece baktı.
Başını geriye yaslamış, ellerini suyun içine bırakmıştı. İfadesiz gözleri dakikalardır beni izliyordu. Bazen ona bakıyordum, bazen bakışlarımı kaçırıyordum. O böyle bakarken ne yapacağımı bilemiyordum. Ne hissedeceğimi, ne söyleyeceğimi bilemiyordum.
Yaramazlık yapmış bir çocuk gibiydim. Korkuyordum, tek kelime edemiyordum. Karşısında ne yapacağını bilemez bir şekilde öylece duruyordum.
Ağlayamıyordum artık. Gözyaşlarımın yatağı kurumuş, içimi de kurutmuştu sanki. Tenime akan su bir süredir canımı acıtıyordu. Yüzüme gelen damlalar yüzünden arada gözlerim kapanıyordu ve yüzümü silip duruyordum. Ellerim buruş buruş olmuştu.
Sessizlik çığ gibi büyüyordu ve altında kalmaktan korkuyordum. Susmasın, bir şey söylesin istiyordum ama sadece bakıyordu. Gözlerinde bir ifade yoktu, yüzünde de. Ya da vardı ama ben anlamıyordum, bilmiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KASIRGA
RomanceYETİŞKİN OKURLAR İÇİN UYGUNDUR! İlk yayınlanma tarihi: 05.07.2017 Tekrar yayınlanma tarihi: 12.12.2022 "Şunu unutma. Ben şehri yıkıp geçen kasırgayım ama sen, yerinden bile kıpırdatamadığım bir kuş tüyüsün. Bir kuş tüyü kadar hafifsin, üflesem uçars...