-49- ÇÖL GÜLÜ

2.3K 124 352
                                    

Diğer kitabım : SİYAH ATEŞ (profilimde bulabilirsiniz. Bir bakın derim, seveceğinize eminim. Üstelik Siyah Ateş''in önümüzdeki bölümlerinden birinde Gece ve Kaya konuk olacak ve birkaç ay ilerisini okuyacaksınız. Yani bir nevi gelecekten mesaj gibi düşünebilirsiniz.)

Bol bol yorum ve beğeni bekliyorum sizlerden. Lütfen aylarca bölüm atmayan yazarların olduğu bir platformda emeğimi ve çabamı görmezden gelmeyin. Siz geri dönüş yaptığınız sürece motivasyonumu kaybetmeyeceğim, aksi takdirde hevesim kırılıyor. Şimdiden teşekkür ederim ❤️

Instagram hesabım (bol bol kesit paylaşıyorum bölüm yazarken) : @ezgivani

Bölüm yetişkin içeriklidir. Yaşı küçük olanlar ve hassas olanlar için başına ve sonuna 🔞 işareti koydum. Eğer yaşınız küçükse, (ki bu durumda kitabı komple okumamanızı tavsiye ederim) cinsel unsur içeren sahnelerden etkileniyorsanız ya da rahatsız oluyorsanız o kısımları atlamanızı öneriyorum.

Lolo Zouaï - Desert Rose

Keyifli okumalar! ❤️

"Büyük ihtiraslar büyük ruhlar içindir."
-Oscar Wilde

Sessizlik bazen çok fazla şey anlatırdı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Sessizlik bazen çok fazla şey anlatırdı. Sessizlik bazen kıyamet gibiydi. Öncesi de sonrası da yakardı, yıkardı. Sessizlik bazen yok ederdi. Bazen dağıtırdı, parçalardı. Bazen acıydı, bazen korkunç, bazen önemsiz ama her zaman anlamlıydı. İnsanlar susarken daha derin konuşurdu. İnsanlar konuşmazken aslında çok şey anlatırdı.

Sessizliği dinlemeliydi herkes. Zira muhakkak bir şey duyulurdu. Sessizlik insani duygularla dolu derin bir okyanus gibiydi.

Kaç saniyedir sessizliğin hakim olduğunu bilmiyordum salonda. Duyduğum tek şey Ayla'nın ve Arya'nın boğazından yükselen hıçkırıklar; Kaya'nın öfkesini sahneleyen nefesleri ve benim kalbimin çarpıntısıydı.

Herkes donup kalmıştı. Abim, Tunga, Esma... Hepsi şaşkınlıkla Kaya'ya bakıyordu.

Ayla ise şok içindeydi. Ağlıyordu. Kızarmış gözlerinden düşen yaşlar titreyen dudaklarına doğru süzülüyordu. Arya'nın sessiz hıçkırıklarını ise sadece duyabiliyordum çünkü arkamdaydı hâlâ.

"Kaya," diye mırıldandım. Ne yapacağımı bilmiyordum, ne söyleyeceğimi de bilmiyordum. "Sakin ol." Söyleyebildiğim tek şey bu olmuştu.

"Çık," dedi Kaya sinirden titreyen eliyle kapıyı göstererek. Toprak rengi gözleri kararlı bakıyordu. "Çık evimden ve aklını başına toplamadan gözüme gözükme!"

Gözlerimi kapattım ve nefesimi tuttum. Bu kadarını yapmamalıydı. Evet, Ayla bunu hak etmişti fakat Kaya'yı biraz tanıyorsam şu an içi kan ağlıyordu.

KASIRGAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin