-28- VEDA

2.3K 131 177
                                    

Ya ben sizi yerim ama. Gerçekten yaptığınız her yorum ve kurguma olan ilginiz beni o kadar mutlu ediyor ki bu hissi çok özlemişim. Yazmayı bırakalı yıllar olmuştu ve bu tatlı heyecanı tamamen unutmuştum. İyi ki varsınız. Öpüyorum hepinizi 🥹❤️

Multideki şarkı dün şans eseri keşfettiğim bir şarkı. Çok güzel. Gece'nin şu anki hislerini, duygularını o kadar güzel anlatıyor ki sanki ona yazılmış gibi. Lütfen dinleyin ❤️

Haymatlos - Gidesim var

"Ve bazen kalmak için hiçbir neden yoksa, gitme vakti gelmiştir."
-Dostoyevski

Savaşın ortasındaydım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Savaşın ortasındaydım. Üzerime bombalar yağıyordu. Sığınacak bir yerim yoktu. Çaresizce savaş meydanında dikiliyordum. Etrafımda büyük bir yıkım vardı. Her şey yıkılıyordu ama düşen bombalar bana isabet etmiyordu. İsabet etmesini bekliyordum. Yıkımın arasına karışmak istiyordum. Dışarıdan yaşanılanları izlemek çok zordu. Dahil olmak istiyordum ama her yeri yerle bir eden o bombalar bana dokunmuyordu.

Bir hastane bahçesinde çaresizce beklerken her şey önemini yitiriyordu. Dünyevi hiçbir şey önemli gelmiyordu. Öfken diniyordu, acı gitmiyordu ama geri çekiliyordu. Geriye kalan tek duygu korkuydu. Kaybetme korkusu. Hiçliğin korkusuydu. Yokluğun korkusuydu. Ona sonsuza dek veda etmek zorunda kalmanın korkusuydu.

Bu akşam Kaan'ı bir mezara gömmüştüm. Onun yokluğunu kabullenemeden Kaya'yı da kaybedemezdim. Çok korkuyordum. Çok çaresizdim. Elimden hiçbir şey gelmiyordu. Saatlerdir bu hastanenin bahçesinde, bu bankta oturup düşünmekten başka hiçbir şey yapamıyordum. Her ihtimâli, her şeyi düşünüyordum ama kapı hep onu kaybedersem ne yapacağıma açılıyordu.

Son bir saattir kendimi buna hazırlamaya çalışıyordum. Doktorun yüzüme acıyarak baktığını, bir süre sustuğunu ve sonra sessizce maalesef diye mırıldandığını hayal ediyordum ve her seferinde kalbime bir bıçak saplanıyordu. Hazırlayamıyordum kendimi. Her seferinde bir öncekinden daha büyük bir acı hissediyordum.

Bazen acilin kapısında bir hareketlilik oluyordu. İrkiliyordum. Yerimden sıçrıyordum. Ayla'nın ağlayarak, feryat ederek bana doğru gelmesini bekliyordum ama bu hiç yaşanmıyordu. Saatlerdir hiçbir haber yoktu.

Çaresizlikten kafayı yemek üzereydim ama öylece oturmaya devam ettim. Saatlerce, gözümün feri sönmüş bir şekilde öylece oturdum. Hiçbir şey yapmadım, kıpırdamadım, konuşmadım.

Ege yanımda oturuyordu ama o da tek kelime etmedi. Sadece durdu. Yeterliydi. Yanımda olduğunu biliyordum.

Bakışlarımı etrafta gezdirirken derin bir nefes alıp verdim. Saatlerdir sürekli yapıyordum bunu. Akciğerlerim oksijeni kabul etmiyordu sanki. Ne kadar soluklanırsam soluklanayım bir faydası yoktu. O tetiğe bastığımdan beri nefes almıyordum sanki.

KASIRGAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin