-31- KÖPRÜ

2.4K 128 270
                                    


Yorumlarınızı bekliyorum, şimdiden teşekkürler ❤️

Umarım beğenirsiniz 🥹

Şenceylik - Çok Eski Şarkı
Ruelle - Find You
Melike Şahin - Hepsi Geçti
Rosenfeld - Her
Mehmet Can Asfuroğlu - Ben Kötü Değilim

Keyifli okumalar ❤️

"Derler ki aşk ve nefret arasında ince bir çizgi vardır. Tıpkı dâhilik ve delilik arasındaki o ince çizgi gibi. Ekvator çizgisi gibi oradadır ama sınırlarını ayırt etmek imkansızdır."
-Aylem Güngördü, Avcı

Annem, bana babamdan ilk kez bahsettiğinde on üç yaşındaydım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Annem, bana babamdan ilk kez bahsettiğinde on üç yaşındaydım. Birlikte fotoğraf albümüne bakarken babamın, atmayı unuttuğu bir fotoğrafına denk gelmiştim.

Kaşlarımı çatıp, "Bu kim anne?" diye sorduğumda başını uzatarak fotoğrafa bakmıştı. Babamı gördüğü an gözlerinde o zaman yorumlayamadığım bir ifade belirdiğinde bir terslik olduğunu biliyordum.

Şimdi çok iyi anlıyordum gözlerindeki o ifadeyi; Hayal kırıklığı.

Fotoğrafa bir süre baktıktan sonra ne yapacağını bilemediğini fark ettim. Bir süre sustu, hatırladığı her anıyı düşündü. Kendine biraz zaman tanıdı.

Gözleri ağır ağır gözlerimi bulurken saklamasının ne onun için ne de benim için iyi olmayacağına karar verdi. "Baban."

Küçük bir çocuktum. Babasızdım. Babanın ne olduğunu bilmiyordum ama elimdeki kağıt parçasında biri vardı. Bunca zaman hiç düşünmediğim bir yokluktu o biri. Babamdı.

Bir süre sustum. Elimdeki fotoğrafı inceledim. Balık tutuyordu. Elindeki oltayı göle atmış, omzunun üzerinden kameranın merceğine bakarak gülüyordu.

Abimin babama çok benzediğini gördüm. Ben benzemiyordum.

Babamı ilk kez bir kağıt parçasında görmek bana hem tatlı bir heyecan hem de korkunç bir farkındalık yaşattı. Babasızlığımı fark ettim.

O güne kadar bir baba figürü düşünmemiştim. Sanki babam hiç yoktu ve olmayan bir şeye ihtiyacım da olamazdı. Ben sadece annemin kızıydım sanki.

Ama o fotoğrafı elimde tutarken ihtiyacım sert bir tokat gibi yüzüme çarpmıştı. Bir babam vardı ve yanımda değildi. Bir babam vardı ve yoktu.

O gün başladı babasızlığın yarattığı her şey.

Fotoğrafa bir süre baktıktan sonra gülümsedim ve anneme döndüm. "Neyse ki sana benziyorum."

Annemin kaşları çatılırken fotoğrafı yırtmaya başladım.

"Yırtmak zorunda değilsin, Gece." dedi annem. Temkinli gözlerle bakıyordu bana. Bu durumda ne yapması gerektiğini pedagojik yöntemlerle düşünmeye çalışıyordu belli ki. Ama ne yapacağını bilmiyordu, görüyordum.

KASIRGAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin