-41- YARA

2.1K 135 262
                                    

Kasırga
İHANET kategorisinde #9
ENTRİKA kategorisinde #4
GENÇ-YETİŞKİN kategorisinde ise #2 sıralamada. Teşekkür ederim her birinize. Varlığınıza, kurguma olan ilginize minnettarım. İyi ki varsınız 🫶🏻

Lütfen yorumlarınızı bana çok görmeyin 🥲 Düşüncelerinizi, hislerinizi çok merak ediyorum...

Jacob Lee - Demons
Jabbar - Ağlaya Ağlaya
Canozan - Kollarıma Dön Bebeğim
Aaryan Shah - Lonely Nights

Keyifli okumalar!

"Çocuklar, anne ve babalarının kötü örnekleriyle bozulmaya devam ettikçe, yeni bir dünya kurulamaz."
-Alexis Carrel

Bazen bazı yaraların kapanması için ölüm gerekirdi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Bazen bazı yaraların kapanması için ölüm gerekirdi. Yaralar katilinin ölümüyle sarılabilirdi. Bazen ölüm, ölen kişinin günahlarını unutmak zorunda hissettirirdi. Ölünün arkasından iyi konuşmak gerekirdi sonuçta. Kötü konuşmak olmazdı.

İlk defa geldiğim bu büyük; eski ve nostaljik bir dekorasyona sahip olan bu villada bir yabancıydım. Koltuklardan birine sinmiş, düşünceli bir şekilde okunan duaları dinliyordum. Bahar teyze başıma beyaz bir örtü örtmüştü. Sanırım dua okunurken bunu takmam gerekiyordu. Ben öyle anlamıştım en azından. Din konusunda pek bilgili değildim açıkçası.

Kaya'nın babası öğle namazından sonra öldüğü için ikindi namazına müteakip gömülmüştü. Annesi dua okutmak konusunda ısrar edince onların evinde toplanılmıştı.

Derin bir nefes alıp verdim ve başımı çevirip ağlamaktan bitap düşmüş Arya'ya baktım. Öğrendiği ilk anda şiddetli bir kriz geçirmişti. Sakinleştiğinden beri de bir köşede sessizce ağlıyordu.

Uzanıp kucağında duran elini tuttum ve dönüp diğer yanımda oturan Ayla'ya baktım. Boş bakışlarını halıya dikmiş, düşüncelere gömülmüştü. Yüzü gözü ağlamaktan şişmişti. Üzüntüden çok suçluluk duygusuyla boğuşuyordu.

Kadın duasını bitirdi ve elindeki adının ne olduğunu bilemediğim ince kitabı yavaşça kapattı. "El Fatiha!" dediği anda salondaki tüm kadınlar ellerini göğe doğru açtı ve fısıltıyla dua etmeye başladı.

Afallasam da onlara ayak uydurdum ve içimden kendimce dualar ettim. Dua bilmezdim. Kimse öğretmemişti bu yaşıma kadar. Eksikliğini de çekmemiştim pek. Allah'la kendi dilimde iletişime geçiyordum genelde.

Kadınlar teker teker ellerini yüzlerine sürerken ben de öyle yaptım ve iç geçirdim. "Ayla," diye fısıldadım. "Abinin yanına gitmek istiyorum. Tuhaf karşılanır mı?"

Erkekler bahçede oturuyordu, kadınlar ise salondaydı. İlk kez bir taziye evine geldiğim için bu durumu garipsemiştim.

Ayla bana döndü ve keyifsiz bir şekilde gülümsedi. "Haremlik selamlık yapmıyoruz," dedi. "Duayı okuyan kadın böyle istediği için dışarıdalar. Gidebilirsin."

KASIRGAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin