-24- SAPANCA (Üçüncü Kısım)

2.2K 111 286
                                    

Biraz geç geldim ama geldim! Birkaç gün önce annemin yanına gelmiştim. Dün bölüm yazmayı planladığım sırada deprem olduğu ve hemen ardından da bulunduğum yerde tsunami uyarısı verildiği için bölümü tamamlayamadım. Korku ve panik hâlinde olduğumdan pek odaklanamadım. Gecikme için kusura bakmayın.

Öptüm hepinizi. Keyifli okumalar! ❤️

Rihanna - Needed Me
Meg Myers - Desire

"Silahların gürültüsü, kanunun sesini boğar."
-Montaigné

Akşam üzeriydi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Akşam üzeriydi. Güneş batmıştı ama etraf hâlâ aydınlıktı. Ufuk çizgisinden yayılan turunculuk bir ressamın fırça darbelerine benziyordu.

Üzerime ince bir hırka geçirip açık kapıdan dışarı doğru ilerlerken karşımdaki manzarayı izliyordum.

Kaan verandadaki sandalyelerden birine oturmuş, yavaş yavaş sigarasını içiyordu. Bugün son günümüzdü burada. Yarın sabah İstanbul'a dönecektik. İçimde bu günlerin bitmesinden kaynaklı bir burukluk vardı.

Dün öğlene doğru uyandığımda karnımın ağrısı geçmişti. Kaan ben uyanana kadar yanımdan ayrılmamıştı. Bunu, uyandığımda onu yanımda bulmak isteyeceğimi bildiği için yaptığını biliyordum.

Uyandığımda uyanıktı. Beni izliyordu. Saatlerce beni izlemişti.

Tatilimizi mahvetmek istemediğim için uyandığımda bir ağrı kesici içip ayaklanmıştım. Zaten ağrılarım ilk güne mahsus olurdu ve müdahale edildiğinde geçerdi. Sonrasında da pek sıkıntı yaşamazdım.

Biraz geç olsa da Maşukiye'ye gidip güzel bir kahvaltı yapmıştık. Ayla bir önceki gece yaptıkları yüzünden çok utangaçtı. Abimin yüzüne bakamamıştı. Abim de bunu fark ettiği için ona daha yakın davranmıştı ve iyice kaynaşmışlardı.

Öyle ki Maşukiye'den sonra yürüyüş yapmak için tabiat parkına gittiğimizde Ayla resmen abimin koluna girmişti. Tüm bunlar olurken Kaan sessizliğini koruyor, abimi gözlemliyordu. Ayla'nın üzülmeyeceğinden emin olmak istiyordu.

Abim, Ayla'ya karşı çok nazik ve kibardı. Onunla sohbet ediyor, Ayla ona bir şey anlatırken ilgiyle dinliyordu. Ona bakarken resmen gözlerinin içi gülüyordu. Bu yüzden abime karşı hiçbir şüphem kalmamıştı.

Tunga'nın bir derdi vardı. Bize çaktırmamaya çalışsa da zaman zaman düşüncelere dalıyordu ve susuyordu. Onu durgun görmeye alışık olmadığım için tuhaf hissediyordum ama üzerine gitmemiştim. Bu konuyla Kaan ilgileniyordu. Bazen Tunga'yı bir köşeye çekip onunla uzun uzun konuşuyordu. Bu konuşmalardan sonra Tunga'nın keyfi biraz olsun yerine geliyor, daha iyi hissediyordu.

KASIRGAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin